Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 03.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı taraftan gelen olmadı. Karşı taraftan davacı asıl ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın tazminat talebi yönünden kabulüne dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle tayin olunan 13.02.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı davalı yüklenici ...'dan 04.04.2001 tarihli sözleşme ile 7. Kat 31 numaralı daireyi satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil, ıslah ile tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ... davanın reddini talep etmiştir....

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 1967 yılında yapıldığı, taşınmazın gerçek kişiler adına tescil edildiği, ancak daha sonra Orman Yönetimi tarafından, tapu malikleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda94/18-588 sayılı kararıyla tapu kaydının 5525 m² bölümünün iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün 21/02/1995 tarihinde kesinleştiği, TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davaları için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146....

        Mevkii 4 pafta, 32 ada , 9 parselde bulunan Zemin kat 1 ve 2 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazların a bendindeki davalılara tescil işleminin mimari projesine aykırı bir şekilde tescil işlemi olduğundan dolayı bu tescil işleminin iptali ve eski hale ihya sureti ile müvekkili T1 adına tesciline veya T10nün tescile ilişkin bu kusurlu davranışından doğan zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000 TL maddi tazminat talebinin müvekkili adına hatalı tescil tarihinden itibaren yasal faiz başlatılmak üzere kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. T10 vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu iptal davasının tapuda hak sahibi görünen kişi ve kişilere karşı açılabileceğini, tazminat davasını da davacının taşınmazını 1 nolu bağımsız bölüm olarak yanlış gösteren ve satan bayilerine karşı açabileceğini, bu nedenle tapu müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini bildirmiştir....

        Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/06/2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 05/03/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılardan ..., ..., ... ve ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davalı ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile bedele ilişkin davanın ispatlanamadığından reddine, davalı ...'ya yönelik açılan davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11/01/2022 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.03.2009 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının tescil isteğinin kabulüne dair verilen 28.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.03.2011 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

            Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir. Somut olayda, davacı TMK’nun 724. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde tazminat talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 21.07.2009 tarihli inşaat bilirkişi raporundan, bina değerinin zemin değerinden fazla olmadığı anlaşılmaktadır. Yapı değeri zemin değerinden daha düşük olduğundan tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, davacı tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilmemesi halinde tazminat isteminde bulunmuştur....

              Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.12.2010 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.09.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                  UYAP Entegrasyonu