HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3163 KARAR NO : 2023/96 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TERME 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/126 ESAS, 2022/31 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (miras payı devri nedeniyle) KARAR : Terme 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/126 esas, 2022/31 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (miras payı devri nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; "Davalıların murisi İdris Kaya ile benim miras bırakanım olan babam Mehmet Kaya 30.01.1988 tarihinde vefat etmiştir. Miras bırakanın ölümünden sonra davalıların miras bırakanı olan İdris Kaya ile aramızda harici olarak miras payının temliki sözleşmesi yaptık....
Davacı tarafa karar tebliği 10.07.2015 tarihinde yapıldığına göre, adli tatil sonrası bir haftalık sürenin bitim tarihi 08.09.2015 tarihi olup, davacı vekilinin temyiz istemi süresinde olduğundan, mahkemenin 12.10.2015 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmiştir. 2- İddianın ileri sürülüş şekli, davaya dayanak olarak sunulan sözleşmenin içeriğinde yer alan açıklamalara göre, dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nın 677/1. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK.m.677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Davaya konu edilen, 29.09.1995 tarihli sözleşmenin düzenlendiği esnada ve halen, dava konusu taşınmaz iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, tarafların kök murisi ... adına kayıtlıdır....
Bu sebeple resmi şekil şartına bağlı sözleşmenin tanık beyanları ve diğer deliller ile ispatlanamayacağından ve ayrıca kesin hüküm mahiyetindeki Adana 5 ASHM'nin 2018/369 esas, 2018/544 karar sayılı dosyası dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava,Miras Taksim Sözleşmesi Ve Miras Payının Devri Sözleşmesine Dayanan Tapu İptal Ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6.Hukuk Dairesi iş bölümünün 7.maddesinde; "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, " şeklindeki düzenleme yer almıştır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, kardeşi olan davalı ile birlikte dava dışı kız kardeşlerinin miras payını eşit olarak satın aldıklarını, davalının taşınmazların adına tescilini yaptırdığını, daha sonra yaptığı incelemede payları eşit olarak tescil ettirmediğini anladığını ileri sürerek, parsel numaralarını belirttiği taşınmazlardan tarafların paydaş olduğu tüm taşınmazların pay hesabı yapılarak davalının fazla payının adına tescilini veya rayiç değerinin alınmasını istemiştir. Davalı, muristen intikal eden taşınmazları 1985 yılında paylaştıklarını, dava dışı kız kadeşlerine düşen payı satın alarak adına tescil ettirdiğini, davacının pay edinmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir....
Her ne kadar, davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde müvekkillerinin talebinin kadastrodan önceki sebebe dayalı olmadığını ve kadastrodan sonra TMK'nın 676 ve 677. maddesine göre yapılan miras payının devri ve miras taksim sözleşmesinden kaynaklı olduğunu ileri sürmüş ise de, davacılar miras taksim ya da miras payının devri sözleşmesinden doğan bir hakkı değil, kadastrodan önce doğan miras haklarını talep ettiklerinden, davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, TMK'nın 676 ve 677. maddeleri uyarınca, tapulu taşınmazlara ilişkin olarak mirasçılar arasında yapılacak miras taksim ve miras payının devri sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olup, sözlü yapılan anlaşmaların hukuken herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır....
Mahkemece, terekenin henüz mirasçılar arasında paylaşılmadığı, davacının sözleşmeden doğan haklarını mirasçılar arasındaki paylaşma sonunda davalı mirasçıya özgülenen pay yönünden talep etme hakkının saklı olduğu, tereke henüz taksim edilmediğinden davacının davalıdan tapu iptali ve tescil talep etme hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, mirasçılar arasında miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun "Miras payı üzerinde sözleşme" başlıklı 677. maddesi "Terekenin tamamı veya bir kısım üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/04/2014 NUMARASI : 2008/430-2014/236 Taraflar arasındaki satış vaadi ve miras payı devir sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.02.2015 gün ve 2014/10559 E.- 2015/1533 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi ve miras payının temliki sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar A.. B.. ve B.. E.. davayı kabul etmişler, davalı Y.. T.. duruşmalara gelmediği gibi davaya cevap da vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Y.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; miras payının devrine ilişkin satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8..Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, miras payının temliki sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir.. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.2.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar, davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde müvekkillerinin talebinin kadastrodan önceki sebebe dayalı olmadığını ve kadastrodan sonra TMK'nın 676 ve 677.maddesine göre yapılan miras payının devri ve miras taksim sözleşmesinden kaynaklı olduğunu ileri sürmüş ise de, davacılar miras taksim ya da miras payının devri sözleşmesinden doğan bir hakkı değil, kadastrodan önce doğan miras haklarını talep ettiklerinden, davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, TMK'nın 676 ve 677.maddeleri uyarınca, tapulu taşınmazlara ilişkin olarak mirasçılar arasında yapılacak miras taksim ve miras payının devri sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olup, sözlü yapılan anlaşmaların hukuken herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır....