Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....

    Mahkemece; her ne kadar dava konusu taşınmaza ilişkin eski tapu kaydı bulunsa da, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kaldığı, eski tarihli hava fotoğraflarında ve memleket haritasında orman olarak gözüktüğü, eski tarihli tapu kaydının bulunması ve üzerindeki orman bitki örtüsünün yok edilmiş olması halinde dahi dava konusu yerin orman sayılan yerlerden olduğu, bu nitelikteki yerlerin hiçbir zaman özel mülke konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı Hazine vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 05.03.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

      Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....

        Çekişmeli taşınmazın davalılar adlarına tesciline karar verilen ve krokide (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen bölümleri ile komşu 145 ve 147 parsellerin kişiler adına tescil edilen bölümleri birlikte değerlendirildiğinde ve taşınmaza komşu 152 nolu parselin de kadastroca orman olarak tespitinin yapıldığı ve kesinleştiği gözönüne alındığında, taşınmazın davalılar adına tescil edilen (B1) ve (B2) bölümlerinin 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı olduğu anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda ... ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez. 6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2 Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır...

          Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez. Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacının davasının reddi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] denilmiştir. Mahkeme, 04/06/2013 günlü kararında, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/09/2012 gün ve 2012/8706 - 10539 E....

            Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez. Mahkemece değinilen yönler gözetilerek 128 ada 2, 4, 8 ve 9 sayılı parsellerin (B) ile gösterilen bölümlerine yönünden de davanın kabulü gerekirken, taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Kapatılan) Eyüp 3. Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne dair verilen 29.06.2010 gün ve 2008/69 E., 2010/289 K. sayılı karar, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20....

                VE ... ... DAVALI-KARŞI DAVACILAR : ORMAN YÖNETİMİ-... VE ORMAN BAKANLIĞI Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve karşı davalı ... ve ... Korkun ile Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20....

                  ve kaynak niteliğinde kamu malı olan ormanların, özel mülkiyet konusu olamayacağı, Anayasanın 169. maddesi gereğince ormanlar hiç bir suretle daraltılamayacağından, orman olan taşınmazların tapu ve zilyetlik yoluyla özel mülke konu olamayacağı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken tüm yönleri orman olan ve orman sayılan taşınmazın özel mülke konu olamayacağı gözetilmeksizin kişiler adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre ise; niteliği orman olan bir taşınmazın bir kısım payının gerçek kişiler adına tescili olanaksız olduğu halde tamamı 24 pay kabul edilerek 7/24 payının iptali ile, 6/24 payının ... oğlu ... adına, 1/24 payının davacı ... oğlu, ... adına tesciline karar verilmiş olması dahi doğru değildir. SONUÇ : 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davacı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli ....

                    Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda ... ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, ... ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....

                      UYAP Entegrasyonu