Çünkü, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olmadığı konusu başka, özel mülk olarak kişiler adına tescil edilecek yer olması başka konulardır. Diğer bir anlatımla, Orman Yönetiminin taraf olduğu bir dava sonucu orman olmadığı belirlenen bir taşınmazın, mutlaka özel mülk olarak kişi adına tapuya tescil edilmesini gerektirmez. O yerin orman olmama dışında, kıyı, mera ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayan, özel mülke konu edilebilecek bir yer olması ve ayrıca yasada yazılı diğer mülk edinme kouşllarının da gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın, Orman Yönetiminin taraf olduğu bir davada orman olmadığını belirleyen mahkeme kararı, taşınmazın özel mülke konu olmayacak yerlerden olmadığı iddiasıyla Hazine tarafından açılan bu tapu iptali davasında güçlü delil olarak kabul edilemez....
Hukuk Dairesinin 14/11/2005 tarih 2005/10060-13504 sayılı bozma kararında özetle; "Dava, tapu iptali ve tescil davası olmayıp, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan orman kadastrosunun iptali davası olduğu, 10 yıllık süre içinde zilyetliğe dayalı orman kadastrosunun iptalinin istenemeyeceği, davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin istenemeyeceği, dava konusu yerin dört tarafının kadastrosu kesinleşmiş devlet ormanı ile çevrili olup orman içi açıklık konumunda olup özel mülke konu olamayacağı gibi, davacı tarafca herhangi bir mülkiyet belgesine dayanılmadığından davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu ... Köyü 101 ada 1157 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 21/11/2005 tarih 2005/10164 - 13864 sayılı bozma kararında özetle; "Dava, tapu iptali ve tescil davası olmayıp, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan orman kadastrosunun iptali davası olduğu, 10 yıllık süre içinde zilyetliğe dayalı orman kadastrosunun iptalinin istenemeyeceği, davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin istenemeyeceği, dava konusu yerin dört tarafının kadastrosu kesinleşmiş devlet ormanı ile çevrili olup orman içi açıklık konumunda olup özel mülke konu olamayacağı gibi, davacı tarafca herhangi bir mülkiyet belgesine dayanılmadığından davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu ... Köyü 1157 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda ... ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, ... ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....
Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda ... ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, ... ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.'...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık öncesi dere metruku olan ve doldurma yolu ile kazanılan bir yerin özel mülke konu olabilecek şekilde edinilip edinilemeyeceği ve eğer edinilebilir ise bunun hangi durumlarda geçerli olacağına ilişkindir. Gerek yürürlükten kaldırılan Medeni Kanun gerekse Türk Medeni Kanunu tarafından taşınmaz mal edinme yolları arasında doldurma kurumuna yer verilmemiştir. Türk hukuk sisteminde, kanun koyucu doldurma yoluyla taşınmaz iktisabına dair esasları özel kanunlarla düzenleme yolunu seçmiştir. Cumhuriyet döneminde ilk defa doldurma ve kurutma kavramları 1934 yılında yürürlüğe giren 2644 sayılı Tapu Kanunu ile getirilmiştir. Anılan kanunun 8-12. maddelerinde doldurma yolu ile taşınmaz edinme koşulları düzenlemiş, kamu kurumlarının iznine tabi olarak yahut izinsiz olarak doldurulan yerlerin mülkiyetinin bazı usul ve esaslar dairesinde doldurana devredilmesine ve özel mülke konu olacak şekilde sicil oluşturulabilmesine imkan tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE ÖZEL MÜLKE KONU OLDUĞU İDDİASIYLA AÇILAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taşınmaz üzerindeki muhtesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE ÖZEL MÜLKE KONU OLDUĞU İDDİASIYLA AÇILAN Taraflar arasındaki davadan dolayı ....Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 31.10.2011 gün ve 26-476 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi istenilmiş ise de; duruşma gideri posta (pulu) yeterli değildir. Bu nedenle duruşma giderinin (pulunun) tebligata yeterli hale getirilmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır....
Çekişmeli taşınmazın dört tarafının 103 ada 1 parsel sayılı kesinleşmiş orman parseli ile çevrili olduğu, buna göre taşınmazın orman içi açıklık olduğu anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda ... ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda ... ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez. 6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2 Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır....