"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilin babası ... ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilin babası ... ...'...
Çekişmeli 89 ada 11 sayılı parselin 10.11.1987 tarihinde tesbitinin yapılıp, tutanağın 26.1.1988 tarihinde kesinleştiği ve davacı ... İdaresinin kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanarak 3.9.2003 tarihinde dava ikame ettiği, tutanağın kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, davanın kabulüyle teknik bilirkişi ...’ın 20.08.2010 tarihli rapor ve krokisinde; 141 ada 31 sayılı parsel içerisinde C ve D harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından davalılara ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline (bağımsız parseller biçiminde) karar verilmesi üzerine; hüküm, yalnızca davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastrodan önceki zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Uyuşmazlık konusu 141 ada 31 sayılı parsel, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paylı mülkiyet biçiminde ...,....,....,...,...., ve ... adlarına sırasıyla 6/24 ve 3/24’er pay oranında tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 30.01.2009 tarihinde kesinleşmesiyle davalılar adına paylı mülkiyetbiçiminde tapu kaydı oluşmuştur....
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK.nun 713/2.fıkrasında açıklanan ölüm nedeniyle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle kadastrodan önceki ve sonraki hukuki sebeplere dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından katılmak mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu 4790 sayılı parsel 12.03.1976 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında Mayıs 326 tarih ve 3 sıra nolu tapu kaydının revizyonu sonucu ...adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 07.04.1977 tarihinde kesinleşmesiyle ...adına tapu kaydı oluşmuştur. Kadastro tutanağının beyanlar sütununda ...’in ölü olduğu yazılıdır. Gerçekten kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından tutanağın kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesinde açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 Sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3....