"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2005 gün ve 520/676 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, 137 parsel ile müvekkili adına tapuda kayıtlı bulunan 144 parsel sayılı taşınmazların tarafların miras bırakanları babaları ... ile anneleri ...’den kaldığını, her parselin ½ oranında adlarına tapuda kayıtlı bulunması gerektiğini ancak 137 sayılı parselin tamamının davalılar adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, bu nedenle 137 sayılı parselin tapu kaydının ½ oranında iptali ile vekiledeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesini savunmuştur....
Taraf teşkiline ilişkin eksiklikler giderildikten sonra, hem davacıların hem de müdahil davacının davasının ilk karardaki gerekçeler ile reddine karar verilmiş; hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde “ Bu tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra , kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmü getirilmiştir. Bu hükümle kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılması on yıllık süre ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda; dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri 1959 yılında yapılmış, itiraz edildiğinden 20.3.1981 yılında hükmen kesinleşmiştir. Davacılar, kadastro tespitinden sonra ve kesinleşmesinden önce 7.7.1969 tarihinde resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil istemişlerdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro sonucu Gölpazarı ilçesi, İstiklal Mahallesi çalışma alanında bulunan 16 ada 1 parsel sayılı 797 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve vergi kaydı nedeniyle eşit paylarla Hasan Ünlü ve ... adına tespit ve 22.10.1985 tarihinde tescil edilmiş, daha sonra satın alma nedeniyle ... adına tescil edilmiştir 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü düzenlenmiştir. 6.3.Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. V....
Mahkemece, ... ve ... parseller bakımından açılan davanın reddine, diğer taşınmazlarla ilgili istemin kabulü ile kayıtların iptali ve ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden taşınmazların kadastro tespitinin 03.03.1981 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 09.05.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davacılar kadastrodan önceki bir nedene dayanarak eldeki davayı açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere 2010/13929 - 2011/379 dayanılarak dava açılamaz. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü süre olduğundan hakim tarafından re’sen gözetilmelidir....
Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro ve tapulama işlemlerinin sona ermesinden sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların mahkeme yolu ile giderilmesi imkanı vardır. Ancak, kadastro çalışmasının kesinleşmesinden önceki bir nedene dayanan hak sahibi, bu hakkını 10 yıl içinde ileri sürmelidir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi de "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmünü içermektedir. Somut olayda; dava konusu 195 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, yapılan kadastro çalışmasında davalı ve müşterekleri adına tespit edilmiştir....
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal gibi kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası ile kadastrodan sonraki sebep bakımından Borçlar Kanununun 18.maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasıdır....
de tapulama çalışmalarının 14.04.1954 tarihinde başlayıp, 08.09.1954 tarihinde bittiği ve tutanakların 10.11.1954 tarihinde askı ilanına çıkarıldığı bildirilmiştir. Davaya konu 2 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tutanağı ise tapulama tespitine itiraz nedeniyle kesinleşmemiş ve 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı 02.10.1980 tarihinde hükmen tescil nedeniyle oluşmuştur. Davacıların dayandığı satış vaadi sözleşmesi ise 19.04.1968 tarihinde akdedilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz..." hükmü bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın satışı iddiası ile ileri sürülen sözleşme kadastro tespitinin yapıldığı tarihten sonra, fakat tapulama tutanağının kesinleşmesinden önce yapılmıştır....
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölümlenmelerinin önlenmesi olup bu kanun kadastro tespitinden sonraki sebebe dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında uygulama alanına sahiptir. Davacı kadastrodan önceki sebebe dayanarak dava açmış olup davalı tarafından dava kabul edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MADDESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkemece verilen önceki hüküm Dairemizin 29.09.2015 tarih 2015/12413 Esas 2015/10842 Karar sayılı ilamı ile “davacı vakıf tarafından ... tespitinden “sonraki” kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılmış olmakla Mahkemece davanın ... sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilerek Vakıflar Kanunu'nun 12. maddesi de nazara alınarak M.K'nın 713/2. maddesindeki şartların davacı vakıf yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gereğine değinilerek” bozulmuş olup bozma sonucu temyize konu Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre de dava; tespit ve tapu kaydı oluşumundan sonraki nedenlerle 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....