WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açılan dava hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aldatma (hile), genel olarak, bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı korumak yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 36. maddesine göre; Taraflardan biri diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir. Davacı hile hukuki sebebinin yanında vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına da dayanmıştır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin, Esas:2003/1082, Karar:2003/2988, 18.03.2003 Tarihli Kararına göre: “Borçlar Kanunu’nun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır....

Hâl böyle olunca, belirtilen ilkeler gözetildiğinde vekâlet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı iptal ve tescil isteği bakımından davacının miras payına hasren bu davayı açması mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davada vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı halde hukuki nitelendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. Öte yandan; davacı vekili dava dilekçesinin konu ve açıklama kısmında tenkis istediği halde talep kısmında tenkis istememiş ise de yargılama sırasında tenkis talebinin de olduğuna dair açıklaması karşısında tapu iptal ve tescil isteği yanında tenkis talebi de mevcut olduğuna göre tenkis isteği hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, adına kayıtlı 11 parsel sayılı taşınmazın satışı için dava dışı torununa vekaletname verdiğini ve anılan vekaletname kullanılarak davalıya devredildiğini, vekaletin hile ile alındığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, kendisinin kandırıldığını ileri sürerek, kaydın iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kandırıldığı, davalının iyi niyetli olmadığı, hile ile alınan vekaletnamedeki görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      ye yönelik mirasbırakana teban vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla pay oranında tapu iptali ve tescil isteyemeyecekleri gözetilerek davanın anılan davalı yönünden usulden reddi gerekirken esastan reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olduğundan davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’dan kalan 34, 38, 214 ve 215 parsel sayılı taşınmazların intikal işlemlerinin yapılacağından bahisle davalıların murisi ...’ın kendilerinden vekalet aldığını, ancak ...’nin vekalet görevini kötüye kullanarak anılan taşınmazları davalı oğlu ...’a satış yoluyla devrettiğini, ...’in mirasçılardan mal kaçırma amaçlı işlem yaptığını, daha sonra çekişmeli taşınmazların davalı ... ile diğer davalılar arasında taksim edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tescilini istemişler, yargılama sırasında payları oranında tescil istediklerini bildirmişlerdir....

          HÜKÜM : Kısmen Kubul Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar; mirasbırakanları ... 'ya ait 198 ada 5 parseldeki 8 nolu meskenin hile ile, 198 ada 23 parseldeki 11 nolu meskenin ise vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle danışıklı biçimde davalılara aktarıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir....

            İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı, zira vekaletnamenin hile ile alınıp kullanıldığı iddiasının vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasını da kapsadığı açıktır. Bilindiği üzere, Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, eski ticari ilişkileri nedeniyle davalı ...’a verdiği vekaletname ile 33 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no’lu bağımsız bölümün diğer davalı ...’e temlik edildiğini, iradesine aykırı yapılan bu temlikten haberdar olmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa tazminini istemiş, aşamada davadan feragat etmiştir. II....

                -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece bedele hükmedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş ise de, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olayda, vekalet görevinin kötüye kullanılması hususu davacı tarafından ispatlanmış değildir. Bu durumda davanın tümden reddi gerekirken bedele hükmedilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 100, 72 TL. bakiye harcının temyiz eden davacıya iadesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı mirasçılarının işin esasına yönelik ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediğinden, Reddine. Bilindiği gibi, Harçlar Kanunu gereğince davanın reddine kararı verilmesi halinde alınması gerekli harç maktu harçtır. Mahkemece yanılgı sonucunda davanın kabulü halinde alınması gereken nispi karar ilam harcının tahsiline karar verilmesi isabetli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu