Dairemizin ilamında, maddi hata sebebiyle sadece dava dilekçesinde harca esas dava değeri olarak 5.000,00TL gösterilip 118,89TL peşin harcın yatırıldığı dikkate alınarak temyiz isteminin dava değeri ve hükme esas miktar karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği ve yerinde olmadığı anlaşılmakla Dairemizin 22.02.2018 tarihli, 2018/728 Esas 2018/1240 Karar sayılı ilamı kaldırılarak hükmün incelenmesine geçildi; 2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dava dilekçesinde, harici satış sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil olmadığı halde tazminat talep edilmesine rağmen, 07.03.2017 tarihli ilk celsede davacı vekilinin taleplerinin münhasıran tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna dair beyanı ve mahkemece de taraflar arasındaki uyuşmazlığın tapu iptali ve tescil istemi olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi, bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin reddedilmesi...
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptaline tescil, karşı davacı aleyhine men'i müdahale, 29.01.2009 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen davada tapu iptali ve tescil, karşı davada davacı ... tarafından müdahalenin men'i talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karşı davanın açılmamış sayılmasına, asıl davada bir kısım davalılar yönünden ölü olduklarından reddine, bir kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 16.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, harici satıma ve gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men'i, karşı dava müdahalenin men'i istemine ilişkindir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının tapulu bir taşınmazı resmi şekil şartlarına uymaksızın satın aldığı yönündeki iddiasına itibar edilmeyerek tapu iptali ve tescil davası yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının maddi tazminat talebinin dayanağını ise satış bedeli olarak ödediğini iddia ettiği tutar ve taşınmaza yaptığı masraf tutarının oluşturduğu, Mahkemece davalılardan ...'e yöneltilen tapu iptali ve tescil ile tazminat talepleri yönünden davanın ayrı ayrı reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı ve davalı tarafından imzalanan 14/09/2015 tarihli daire satış sözleşmesinde satış bedeli olarak diğer davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesi ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali tescil mümkün olmazsa satış bedelinin iadesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve ....sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava evvel yerel mahkemece davanın tümden reddi üzerine hükmü davacı yan istinaf etmiş, Dairemizin 10.01.2023 tarih ve 2022/3123 esas 2023/68 karar sayılı ilamıyla; "Dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı yanca tutunulan harici satış senedi resmi nitelikte olmadığından ve taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılmış olmaları şart olduğundan tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2018/92 2020/38 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Harici satın alıma dayalı ) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ve davalının, uyuşmazlık konusu 1205 sayılı parseli dava dışı Hasan isimli şahıstan 2003 yılında birlikte satın aldıklarını, anılan parselin 3.600 m2'lik (bir kesim) kısmının satış bedelini davacı ödediği halde taşınmazın tamamının tapuda davalı adına tescil edildiğini, sonrasında aralarında uyuşmazlık çıkmaması için 04.01.2007 tarihinde nizalı 3.600 m2'lik bölümünün davalı tarafından davacıya satışına dair harici satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözü edilen sözleşmenin aslında 2003 yılındaki hukuksal işlem (taşınmazın 3.600 m2'lik kısmının satış bedelinin davacı tarafından ödenmesi ve bu yerin mülkiyetinin davacıya ait olması) nedeniyle düzenlendiğini açıklayarak inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteminde bulunduğuna ve temyiz isteğinde anılan inanç sözleşmesine dayandığına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptali ve tescil bakımından reddine, alacak bakımından kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
(Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanun'un 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğunu, tapuda kayıtlı taşınmazların satışının ancak tapuda resmi şekilde yapılması gerektiğini, kaldı ki davaya dayanak "Satış Vaadi" başlıklı 14.06.1985 tarihli harici satış sözleşmesi içeriğinde satışı vaad edilen taşınmazların ada ve parsel numaraları yer almadığı gibi sınırların belirtildiği ifadelerin de soyut ve infazda tereddüt yaratabilecek mahiyette olduğunu, tapu kayıtları ve tapulama tutanakları incelendiğinde kadastro parsellerinin 1969 yılında tamamlandığını ancak yapılan itirazlar neticesinde 22.12.1981 tarihinde kesinleşerek hükmen tescil edildiğini, bu haliyle tapuya bağlanan taşınmazın 14.06.1985 tarihli harici satışın geçersiz olduğunu, buna göre geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali tescil istenemeyeceğini gerekçe olarak belirtip davanın reddine yönelik karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2010/219-2013/1102 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi................ raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, hile iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle 580 ve 672 parsel sayılı taşınmazlarda davalıya ait payın kısmen iptali ile ¼ 'ünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....