Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.5.2002 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; hükmen tescilin reddine alacağın kabulüne dair verilen 2.12.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava biçimine uygun düzenlenmiş 10.4.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava tazminat istemi yönünden kabul edilmiş tescil talebi reddedilmiş , hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen tam iki yanlı sözleşmelerdendir....

    Noterliği 26/05/1992 tarih ve 09074 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda bulunan hisselerini ve intikal edecek hisselerini müvekkiline satmayı vaat ettiğini ve satış bedelinin tamamını nakden ve haricen aldığını, T15 T12 T17 ve bir kısım davalılar murisi Vahide Dolma'nın Çatalca 1. Noterliği 13/12/1993 tarih ve 5723 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda bulunan hisselerini ve intikal edecek hisselerini müvekkiline satmayı vaat ettiğini ve satış bedelinin tamamını nakden ve haricen aldığını, bir kısım davalılar murisi Eyüp ZERE'nin Çatalca 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.06.2018 gün ve 2015/17325 Esas, 2018/4680 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı ... Türkel mirasçısı ... vekili ... aracılığıyla 26.01.2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 4332, 2960, 950 ve 421 parsel sayılı taşınmazlardaki muris eşi ... intkalen gelen hisselerinin tamamını satış vaat ettiğini belirterek, satışa konu hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından verilen ortak imzalı temyiz dilekçesi ile istenilmekle, ..., ..., ..., ..., ..., ...’nın temyiz dilekçelerinin süresinde olmadığı anlaşıldığından dilekçelerinin süre yönünden reddine; davalı ... tarafından süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ...r verildikten sonra dosya ve içerisindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

        Davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan 26.08.2004 tarih ve 2 sıra nolu tapu kaydının; 16.07.1996 tarih ve 2 sıra nolu tapu maliki Dursun Demirci tarafından yapılan pay satışı sonucunda oluştuğu ve T17 adına 100/773 paylı olarak tescil edildiği anlaşılmıştır. Tapudan pay satın alan T17’ın, Noter Satış Vaadi Sözleşmesinde taraf olan T11’ın babası olduğu dikkate alındığında, T17’ın bu sözleşmeden bilgi sahibi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda T17’ın iyiniyetli olduğundan söz edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi senedine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, .... Noterliği’nin 29.11.1973 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Davalılardan ..... ve ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar yargılamalara katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Davacının dayanağı 29.11.1973 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadinde bulunan davalılar murisi ......

          tapuda devrini yapamadığını, bu sebeple T5 ile aralarında yazılı akit kurduklarını, davalılar adına düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ferağ vekaletnamesi ve müvekkili ile T5 arasındaki yazılı akit gereği dava konusu taşınmazların hisseleri ile ilgili davalı Ömer adına bulunan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini talep etmiştir....

          Tapu Kanunu'nun ve Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca; siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak, bunun için anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3.kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece ayni nitelik kazanmaz....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmesinde satış bedellerinin peşin ve nakden alındığı ibaresinin yer aldığını, bu bağlamda vaad alacaklısı davacının kendi edimini yerini getirdiğini ve sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil davası açmakta haklı olduğunu gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

          UYAP Entegrasyonu