Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.04.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 15.02.2001 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 31.12.1992 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 30.000.000.TL. değerinde olduğu yazılıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.1998 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 27.01.1998 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 13.07.1970 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 20.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....

      Noterliğince düzenlenen 28.03.1997 tarihli ve 26415 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayanarak dava konusu 914 ada 37 parselde 1. kat 6 no'lu bağımsız bölümde, davalıların murisi ...’a ait miras hak ve hissenin iptali ile adına tescilini istemiştir Davalılar, yargılamalara katılmamış ve savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece; dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyete tabi olup, davalıların murisinin taşınmazda malik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir....

        Noterliğinin 05 Haziran 2012 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ...'in ortak vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının peşin harçtan mahsubu ile kalanın istek halinde temyiz edenlere iadesine 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... Sigorta Fonu vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı kısmi tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 11.7.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tarafları davacı ile dava dışı ... A.Ş.dir. Satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh konularak kuvvetlendirilmemiştir. Bu hali ile satış vaadi alan alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan haklarını taşınmaza sonradan kayden malik olan iyiniyetli kişilere karşı ileri süremez....

              Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1211 Esas ve 2019/51 karar ilamının kaldırılmasına/ bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Davacı ile davalı şirket arasında akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Tapu kayıtları, resmi senetler, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ekleri, Davalı şirket ile davalı T3 arasında akdedilen 01/06/2013 tarihli protokol-taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, İhtarname, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Noterliğince resen düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü 38, 42, 45, 46, 52, 53, 56, 65 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarda, davalılar murisleri ..., ... ve ... ’dan davalılara intikal edecek miras hak ve hisselerini satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ayrıca birleşen davada da davacı ... aynı satış vaadi sözleşmesine dayanarak satış vaadi sözleşmesi ile zilyetliği kendisine devredilen taşınmazlardaki hisselere davalıların müdahalelerinin men’ini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 10 yıllık zamanaşımı süresi nedeniyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasının reddine ve yine birleşen davanın da reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

                Mahkemece, her iki satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad edilen taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değerlerinden taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, 20.12.1999 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satışı vaad edenin davalı ... olmayıp dava dışı ... olduğu ve vekaleten satıldığına ilişkin bir ibarenin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı bu satış vaadi sözleşmesinde taraf olmadığına ve sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükler ile sözleşmeye ilişkin talep hakkının da sözleşmenin taraflarına ait bulunmasına göre, anılan 20.12.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak davacının davalı ...'a karşı talep hakkının bulunmadığının kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu