Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a temlik edildiğini öğrendiğini, kendisine bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığında aldığını, iyi niyetli alıcı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, her ne kadar vekil olan davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullandığı sabit ise de devralan davalı ...'ın vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket etmediği, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olmadığı, 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 497 ada 41 parsel sayılı taşınmazdaki payını satış yetkisini içeren, ... 20....

    Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. 3.2.3. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. 3.2.4....

      Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. 3.2.3. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. 3.2.4....

        Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 19.11.2020 tarihli ve 2019/252 E., 2020/317 K. sayılı kararıyla; davacıların yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinde bulundukları, taşınmazın devri nedeniyle davalarını tazminata dönüştürdükleri, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılmış bir dava da bulunmadığı, yolsuz tescil ile ilgili açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. 7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Üçüncü Bozma Kararı Dairenin 22.04.2021 tarihli ve 2021/1090 E., 2021/2508 K. sayılı kararıyla;“…Bilindiği gibi bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır....

          taşınmazını kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalının 25.11.2009 tarihli 01819 yevmiye sayılı ihtarı ile onun iyiniyetli olmadığını ve taşınmazı hile ile ele geçirdiğini öğrendiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYUŞMAZLIK: Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, aksi halde vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan sorumluluk nedeniyle tazminat talebidir. DELİLLER: Tapu kayıtları Veraset ilamı Düzenleme Şeklinde Vekaletname Keşif Bilirkişi Raporları DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılan incelemede; Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir....

          -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'ın işlerini yürütmek için kardeşleri ve yeğeni olan davalıların vekaletname istediklerini, ancak vekalet görevini kötüye kullanarak mirasbırakanlarından kalan dava konusu taşınmazları üzerlerine geçirdiklerini ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davacıların mirasbırakanı ... ile ortak ticaret yaptıklarını, ölümünden sonra eşi ...'nın ortaklıktan ayrılmak istemesi üzerine aralarında anlaştıklarını ve bu anlaşma çerçevesinde dava konusu taşınmazlara karşılık davacılara taşınmazlar ve para verildiğini, bir kısmının da verileceğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır....

            Bu sorumluluk BK'de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK7de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumlulu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz....

              Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. 3.3. Değerlendirme 3.3.1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ve iç ilişkinin 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının dava dışı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu