"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Alacak Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 05/10/2017 gün ve 2016/23069-2017/10650 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın vekili ön inceleme günü duruşma için mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece davacının mazereti kabul edilerek ön inceleme duruşması davacının yokluğunda yapılmış ve tahkikata geçildiği bildirilmeden aynı gün nihai hüküm kurulmuştur. Davacı vekilinin, ön inceleme duruşması için bildirdiği mazeret yerinde görülüp kabul edildiğine göre, yeni bir duruşma günü tayin edilmesi gerekirken, bu yapılmadan eylemli olarak tahkikata geçilmiştir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez (HMK m. 137)....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Yükümlülüklerin Değiştirilmesi-Kaldırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraflar Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 01/11/2018 gün ve 2018/5794-2018/12237 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan İrtifa Hakkı Düzenlemesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 17/01/2019 gün ve 2018/2254-2019/360 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Davacı vekili, taşınmazın satın alınması sırasında satış bedelinin 6.000 TL'sının davalı eşin annesi, 6.000 TL'sının ise vekil edenin babası tarafından karşılandığı, kalan bölümünün de davacı tarafından ödenmek suretiyle tapuda davacı eş adına tescil edildiğini, sonrasında davalı eşin ısrarı ile tapudan eşi ... adına devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün bulunmadığı takdirde ise alacak isteğinde bulunmuştur. 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın(mülkiyet) talep edemeyeceğine göre, tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HUMK.nun 74 ve 76. maddeleri uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tapu İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı ...'ın açtığı ve boşanma davası ile birleşen tapu iptal ve tescil davasının davalısı...'a mahkeme ilamının ve temyiz dilekçesinin tebliği ile tebligat parçalarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.01.11.2010(Pzt)...
Davacı taraf, dava dilekçesinde nizalı taşınmazda ½ katkı payının olduğunu belirtmiş, bunun yanısıra ½ paya ilişkin tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Davanın terditli açıldığı, öncelikle tapu iptali ve tescil, aksi halde alacak isteğini içerdiği anlaşılmaktadır. Evlilik birliği içinde davalı eş adına alınan taşınmaza ilişkin eşler arasında 4721 sayılı TMK'nun 706 (MK'nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme bulunmamaktadır. 07.10.1953 tarih 8/7 sayılı İBK uyarınca taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemez. Bu durumda tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle usul ve yasaya uygundur. 2013/2949-5424 Davacı tarafın bedele ilişkin talebine gelince; olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif hakime aittir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... Ebrişim vekili, aile konutu olarak kullanılan 8 nolu meskenin, davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağını azaltmak kasdıyla boşanma davasından hemen önce davalı eski eş Ahmet tarafından, taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olan yakın arkadaşı davalı ...'a muvaazalı olarak devredildiğini açıklayarak taşınmazın tapusunun iptali mülkiyetinin davacı adına tescilini, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konmasına karar verilmesini istemiş, 27.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile ilerde açılacak mal paylaşım davasına konu olması ve hukuki yarar bulunduğundan tescilin davalı eski eş Ahmet adına yapılması talep edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/304 Esas ve 2019/180 Karar sayılı dava dosyasının ise davacı kadın tarafından muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemli dava olup, davanın 13.05.2015 tarihinde açıldığı, 10.07.2019 tarihinde karara çıktığı ve kanun yollarından geçerek 17.06.2021 tarihinde kesinleştiği, her iki dava dosyasının konusunun tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davaların hukuksal niteliği gereği boşanma davası bakımından yargılamanın iadesi nedeni olan davacının elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen ve karar sonrası ele geçirilen belge mahiyetinde değerlendirilemeyeceği, zira yeni delil olarak dayanılan dosyaların yargılama sonucu verilen ve boşanma dosyası ile ilgisi ve tesiri olmayan mahkeme ilamları niteliğinde olduğu, ayrıca ... 4....
Tapu iptali ve tescil talebi hakkında mahkemenin gerekçeli kararında da bir açıklama yer almamaktadır. Bu durumda davacı kadının, dava dilekçesinde yer alan tapu iptali ve tescil talebi hakkında yerel mahkemece olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. O halde; davacı kadının tapu iptali ve tescil talebi hakkında toplanan delillere göre, olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla; davacı kadının tapu iptali ve tescil talebi hakkında toplanan deliller uyarınca görev hususu da dikkate alınarak bir karar verilmesi için istinaf talebinin kabulüne ve dosyasının sair yönler incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan; İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder (HMK md 397/2)....