un borcu nedeniyle ipotek yükü ile yüklenmesi neticesinde mülkiyetinin borca mahsuben davalı bankaya geçtiğini ileri sürerek, sözleşme gereği müvekkilerine düşen 7 no'lu bağımsız bölümün davalı banka adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini ve yapılan toplam 2.838,65 TL faydalı masrafların davalılardan avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davalı bankanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taraf olmadığını, dolayısıyla bu sözleşmeye dayalı hak talebinde muhatap olamayacağını, ipotek tesis edildiği tarihte tapu kütüğüne şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesi veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin bulunmadığını, tapu kütüğüne güvenerek ipotek hakkı tesis ettirdiğini, hakkının korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....
U.. ve H.. U.., davanın reddini istemişlerdir. Davalı Y.. U.. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dışı kooperatif tarafından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davalı arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının, bilirkişi tarafından belirlenen eksik iş bedelinin verilen sürelere rağmen depo edilmediğinden bahisle reddine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacı her ne kadar kooperatife olan borcunu ödeyerek taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürmüş ise de, davalılar ile dava dışı kooperatif arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi bu davayı da kooperatif üyesi sıfatıyla kooperatif adına açmış bulunmadığı, bu bakımdan aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında ....07.1991 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, müvekkiline düşen ve davalının herhangi bir itirazı olmaksızın inşaatların bittiği tarihten itibaren müvekkilinin kullanımında olan dükkanın davalı tarafından tapuda ferağının halen verilmediğini ileri sürerek, söz konusu dükkanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... ile ....03.2007 tarihinde yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yaptığı inşaatı ....05.2010 tarihinde üçüncü bir kişiye devrettiğini, kendisine iki adet daire kalan davalı ...'in arsa payını öncelikle diğer davalı ...'ya sattığını ve müvekkiline iade etmesi gereken bir adet daireyi de iade etmediğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ihlal edilmiş olması nedeniyle davalılar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2009 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, arsa sahipleri ... ve ... ile yüklenici ... arasında 8456 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının yapılacak binada 3. Kat 10 numaralı yükleniciye düşen bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını, ancak kendisine tapu da intikal yapılmadığını bu nedenle dava konusu 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih, 1 sayılı kararı ile 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, yayınlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren yürürlüğe giren Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davalara ilişkin hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesince yapılmasına karar verilmiştir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile sözleşmenin feshi,imalat bedeli istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/10/2013 NUMARASI : 2011/91-2013/391 -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada taraf olmadığı gibi, çekişme arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı iddialarının soyut nitelikte olduğu zararın da ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalının mülkiyetinde bulunan taşınmazların tapu kaydının devredilmemesi nedeniyle uğranılan zarar talep edilmektedir. Mahkemece davalı adına kayıtlı 8 ve 10 nolu taşınmazların tapu kaydının iptal ve davacı adına tesciline karar verildiği, ayrıca davacı zarar iddialarının soyut olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ........