ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2018/339 ESAS, 2023/93 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil ve Tazminat (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Sinop 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/199 ESAS DAVA KONUSU : Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu KARAR : Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, açılan bu dava kapsamında davacı vekili davaya konu ve iptali istenen 14 ve 15 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuş, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne dair verilen ara karara davalı vekilinin yaptığı itirazın reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 31/03/2017 tarihli Çubuk 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme karındaki nitelendirmeye göre, dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklananı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 23.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ile tamamlandığını, davalı arsa sahibi kooperatife düşen konutların teslim edildiğini, ancak devir ve temlik sözleşmeleri uyarınca, müvekkili kooperatife devri gereken bağımsız bölümlerin devredilmediğini, bir kısmının da tapuda üçüncü kişilere devredildiğini ileri sürerek, 7718 ada ..., ..., ..., ..., ... no.lu parsellerde arsa sahibi kooperatife verilecek bağımsız bölümler dışındaki ... adet bağımsız bölüm ile 7716 ada ..., ... ve ... no.lu parsellerdeki bağımsız bölümlerin ve aynı ada ... nolu parselde üçüncü kişilere satılan bağımsız bölümler dışındaki diğer bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili kooperatif adına tescilini, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakların tapuya şerhini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin reddine karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin arsa sahibi davalı ... Ltd. Şti. ile imzalanan 29.05.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ifa etmesine karşın, davalı şirketin müvekkiline devretmesi gereken 8225 ada 1 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazdaki 956/34608 payını muvazaalı olarak, hakim ortağı ve şirket müdürü (ölü) ...'...
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Burada iki sözleşme iç içedir. Biri, hiçbir şekle bağlı olmayan “inşaat sözleşmesi”; diğeri ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken “mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme”dir. Bu nedenle, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ‘düzenleme’ biçiminde yapılması gerekmektedir. Burada şekil geçerlik şartıdır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle inşaatın genel blok seviyeleri de gözetilmesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren ....gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ...... tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava tarihi itibariyle kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki dava sonraki dava için kesin hüküm oluşturmaz....
Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava tarihi itibariyle kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki dava sonraki dava için kesin hüküm oluşturmaz....
Dolayısıyla bu sözleşmeye rağmen ...’nün, arsa sahiplerine karşı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğu devam ettiğinden, Yerel Mahkeme kararının; ... hakkında(“taraf ehliyetinin bulunmadığı” belirtilerek husumet nedeniyle hakkındaki davanın reddine karar vermesi, yargılama giderlerine bu kabule göre hükmedilmesi ve davacılardan vekâlet ücreti alınarak ... ye verilmesine) dair kısmının” isabetsiz olması ve kararın bu kısmının bozulması gerekirken yerel mahkeme kararının tamamen onanmasına dair Sayın çoğunluğun kararına muhalifiz....