Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Her ne kadar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmemesi halinde tapunun iptali istenemez ise de yüklenicinin de sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığını benimseyerek tapu iptali ve tescil davasını kabul etmesi karşısında, fesih konusunda taraf iradelerinin uyuşması nedeniyle anılan koşulun yerine getirildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra davalı yükleniciye avans olarak verilen arsa tapularının, komşu parsellerle yapılan tevhit ve ifraz sonucu yüklenici adına oluşan yeni tapu kayıtlarında revizyon gördüğü yeni parsellerdeki kök payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunmasına rağmen mahkemece istem aşılmak suretiyle yüklenici adına kayıtlı tüm taşınmazların iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, davacıların murisi ile davalı arasında düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kararı, davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 81. (6098 sayılı TBK'nın 97.) maddesine göre karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. İmar mevzuatına uygun imalat, inşaatın iskân alınabilecek duruma getirilerek fiili ve hukuki yönden eksiksiz olarak arsa sahibine teslim edilmesi anlamını taşır ve sözleşmeye göre iskân alması gereken bir yüklenici iskân alınca kendisine düşen bağımsız bölümlerin arsa payının devrini isteyebilir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, ücret, devri kararlaştırılan arsa payıdır (TBK. m. 479)....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; arsa sahibi ile yüklenici arasında 01.11.1991 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış, davacı harici şekilde düzenlenmiş sözleşme ile dava konusu daireyi yükleniciden iş karşılığı almıştır....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı kooperatifin ortağı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Kooperatif ortaklarının kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, öncelikle genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür. Yine yüklenici olan kooperaitifin arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetine sahip bulunmadığının yanında, davada taraf olmayan S.S. Kardelen Konut Yapı Kooperatifi'nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesine de dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama sonucunda verilecek karar adı geçen kooperatifin hukukunu etkileyecek niteliktedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/39 Esas KARAR NO : 2023/21 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/01/2023 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;----- yevmiye numaralı 7/10/2005 tarihli düzenleme şeklinde Mal Satış ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile ----parselde kayıtlı arsa niteliğindeki gayrimenkullerde daire yapmak için tarafların anlaştığını, sözleşmeye göre yüklenici şirket tarafından yapılacak ve------bloklardan oluşan inşaatta toplam 56 adet dairenin zemin katlar hariç olmak üzere arsa sahiplerine verileceğinin, bloklar tamamlandıktan sonra arsa sahipleriyle kendi hisse paylarına düşen hisse payları dışındaki hisse payını müteahhide vermeye kabul ve taahhüt ettiklerini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline 60 daire düştüğünü...
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali tescil istemlerine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı arsa sahibi tarafından daha önce.... sayılı dosyası ile davalı yüklenici şirkete karşı açılan davada 02.12.1997 tarih ve ....karar sayılı kararı ile taraflar arasında düzenlenmiş olan Kuşadası 1. Noterliği'nin 13.06.1990 tarih ve 7666 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin .... feshine karar verilerek, kararın 05.11.2004 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen, mahkemece bu davada da aynı sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesi hatalı olmuştur. Dosya kapsamında asıl dava ve birleşen dava olmak üzere iki ayrı dava bulunmaktadır....
Davalı yüklenici vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olması için düzenleme şeklinde yapılması gerektiğini savunarak, davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı ve esas yönlerinden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 18.03.2009 tarihinde haczin kaldırılmasının talep edildiği ve tapuda satış işleminin yapıldığı, bu tarihte icradaki borçların ödendiği iddiasının kanıtlanamadığı, hile ile taşınmazın ele geçirildiği olgusunun yeni öğrenildiği ileri sürülmesine rağmen BK'nın 39/1. maddesi gereğince hileye ilişkin aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığı bildirilmediğinden sözleşme onanmış sayılacağından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....