"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.11.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
Bu nedenlerle tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanmayan ve hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen davalıların kazanımlarının korunamayacağı kanaatine varılarak tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, davalıların iyniyetli olmadıkları anlaşıldığından aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine, yönelik karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 2307 (yeni 11450 ada 10 ) parsel sayılı taşınmazı davalı ...’dan satış suretiyle temlik aldığını, kayıt maliki iken ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/184 E. sayılı dosyası ile ...’ın ilk eşi ... ve ilk eşinden olma kızı ... tarafından temlikin muvazaalı olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açıldığını, yargılama sırasında yapılan tebligatların usulsüz olması nedeniyle davadan haberdar olmadığını, davanın kabulüne ilişkin kararın usulsüz tebligatlar ile kesinleştirilerek adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verildiğini, karara karşı yaptığı temyiz talebinin mahkemece süre nedeniyle reddedildiğini, red kararının temyiz incelemesinde Yargıtay 4....
Her ne kadar somut olayda henüz idare tarafından açılmış bir tapu iptal ve tescil davası yok ise de, taşınmazın tamamı kesinleşmiş orman tahdidi içine alındığından, tapu sicilinin bir kısmının yolsuz oluşturulduğu sonucu ortaya çıkar. Bu durumda idare tarafından tapu iptali ve tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu malikinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemesine engel bir durum yoktur (Y. 20. HD'nin 2020/830- 2256 E ve K ve 2015/10006 E ve 2016/7218 K sayılı ilamları). Somut olayda, davacılara ait tapulu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, dolayısı ile davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu, (Y. 20....
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden ilki tescil, ikincisi sicilin aleniliği (güvenilirliliği), üçüncüsü sicilin tutulması nedeniyle hazinenin kusursuz sorumluluğu ve sonuncusu ise sicilin, bir başka ifade ile tescilin, geçerli bir işleme dayalı olması yani sicilin illetten mücerret olmamasıdır. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda “illilik”, diğer bir anlatımla “hukuki sebebe bağlılık” prensibi esas alınmış olup, bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. TMK’nın 1024. maddesi bu tescili yolsuz tescil olarak ifade eder(yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.11.2019 tarih ve 2019/2-318 esas, 2019/1238 karar sayılı ilamı). Tapu sicili ve tescile ilişkin tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında; tapuya tescil edilmiş bir kaydın iptali ancak yolsuz tescil halinde mümkün olabilir....
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (B)= 18840 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali Hazine adına tapuya tesciline, karar verilmiş, hüküm davalı Tutça Dalkıran tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1984 yılında yapılan ve tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1952 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır. 1988 yılında 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılmıştır. 1981 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazlar üzerindeki haciz şerhi yargılama sırasında kaldırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... ve İl Özel İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır. Daha sonra 1977 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
bu tescil işleminden sonra davalıların babası Halit TOSUN'un yolsuz tescil neticesinde adına tescil edilen hisseleri davalı T5 devrettiğini, yolsuz tescil işleminde, komisyonun inceleme için köye gelmediğini, tanık dinlemediğini, yalnızca itiraz edenlerin tek taraflı beyanları ile usulsüz tescil işlemi yapılmış olduğundan davacı müvekkilinin babası muris Süleyman BALABAN'ın yolsuz tescil işleminden haberdar olamadığını, müvekkili ile kardeşlerinin miras paylarına düşen taşınmazların ne şekilde başkaca kimseler adına tescil edildiğini öğrenebilmek adına defalarca tapu müdürlüğüne giderek araştırma yapmışlarsa da tapu arşivlerinde yaptıkları araştırmaların neticesiz kaldığını, işbu sebeplerle eldeki davanın bugüne dek ikame edilemediğini belirterek muvazaa/yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptali ile müvekkilinin payı oranında devir ve tescilini, aksi takdirde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 70.000,00- TL’nin denkleştirici adalet ilkesine uygun olarak tespit edilecek...