Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/221 Esas 2015/444 Karar sayılı kararı ile dava konusu 324 m² yüzölçümlü 214 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kayıtlarının iptali ile tescil harici bırakılmasına ve kamu terkinine karar verildiğini, bunun neticesinde devletin oluşan zarardan dolayı sorumlu olduğunu, müvekkil davacı adına kayıtlı ekin mevcut mülkiyet kaydı kesin hüküm ile kısmen iptal edilerek tescil harici bırakılan ve tapu kütüğünde; Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Fındıkaltı Mevkii 7 pafta 939 parsel sayılı taşınmaza karşılık 25.711,55 TL maddi tazminat alacağının Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/345 Esas sayılı tapu iptal ve terkin kararının kesinleştiği 18/02/2016 tarihinden itibaren, Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Kumluk Mevkii 4 pafta 214 parsel sayılı taşınmaza karşılık 1.627,69 TL maddi tazminat alacağının Karacabey 2....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili ve diğer davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Tapu iptale ilişkin karar 2017 yılında kesinleşmiş olup, eldeki dava 2018 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Çekişmeli 382 ada 14 parsel sayılı taşınmazın geldiği kadastro parseli olan, 12 ada 41 parsel numaralı taşınmaz, 1947 yılında yapılıp 1953 tarihinde hükmen kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda ... adına tapuya tescil edilmiş; kayden intikal ve hükmen ifraz sonucu 12 ada 319 (22/a alışmaları sonucunda 382 ada 14) parsel numarasıyla davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT İNTİFA HAKKI TERKİNİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...'ye ait 70 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu ...ın telkinleri ile davalı torunu .....'a satış suretiyle muvazaalı temlikinin sağlandığını, sonrasında da, diğer davalı ...'ye danışıklı olarak geçirildiği, ...'nin de taşınmazın 1/2 payının intifa hakkını babası olan davalı oğul ...a devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali tescil, intifa hakkının terkini veya tazminat isteklerinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, temliki işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Devlet ormanlarının mülkiyeti T17'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Davalı tarafın zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesine gelince; TBK'nun 146. maddesine göre uygulanması gereken zamanaşımı süresi 10 yıldır. Tapu iptale ilişkin karar 2019 yılında kesinleşmiş olup, eldeki dava 2019 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet ve zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, taşınmazın orman arazisi olduğunun gözardı edildiğini, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : A) Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....