a müvekkilinin rızası ve muvafakatı olmaksızın devrettiğini, bu taşınmazın aile konutu olduğunu beyanla ....... bağımsız bölümdeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalılardan müvekkilinin kocası ... adına tesciline karar verilmesini ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Dava konusu taşınmazların .... bulunduğu anlasılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ........ görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .....YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 194.maddesine dayanılarak açılan aile konutunun muvazaalı devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, tapu iptali ve tescil, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca "Aile Konutu"; eşlerin varsa çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı anılarını taşıyan konuttur. Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....
TMK'nın 194/3. maddesi, 06/02/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle de, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini mahkemeye başvurmaksızın doğrudan tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiş ise de, eldeki davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz 3. kişi adına kayıtlı olduğundan ve bu haliyle tapu müdürlüğünün işlem yapması mümkün olmadığından davacının tapu müdürlüğüne başvurmadan doğrudan dava yolu ile talepte bulunmasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek ve yukarıda da yer verildiği üzere dairemizce yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu sübut bulduğundan bu yönüyle de davanın kabulü cihetine gidilerek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....
Tapu kaydına “aile konutu şerhi” konulması istenilen taşınmazın davalının babası ... adına kayıtlı olduğu, ...'nin 17.01.2012 tarihinde vefat ettiği ve taşınmazın halen mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyete tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunun 194/3. maddesine göre “aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu şerhi aile konutu olarak özgülenen ve eylemli olarak aile konutu olarak kullanılan diğer eş adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine konulur. Kanunda aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tam mülkiyetinin diğer eş adına kayıtlı olması gerektiğine dair bir sınırlandırma bulunmaktadır. Şerhin konulabilmesi için taşınmazın aile konutu olarak özgülenmiş olması ve diğer eşe ait olması yeterlidir. Aile konutu şerhi konulması taşınmaza tam bir koruma sağlamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.12.2017 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. .... ile karşı taraf davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Davalı ... gelmedi. Davalı ...'a usulüne uygun şekilde tebligat yapılamadığı görüldü. Davacı ... vekili Av. ...'ten soruldu: Biz murafaa istemimizden vazgeçiyoruz dosya üzerinden karar verilsin dedi. Beyanı okundu, imzası alındı. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasına ile aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olup, 05.09.2015 tarihinde açılmıştır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
İstinaf Sebepleri İbraname üzerinde yapılan imza incelemesinde, incelemenin evrak aslı üzerinde yapılmamasından ötürü bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, haciz tarihinden önce taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına göre üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmazın haczinin caiz olmadığını, taşınmazın tapu iptal ve tescil davası uyarınca adına tescil edildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 14.11.2016 ve 19.06.2017 tarihlerinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiği, bu tarihlerden önce taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmuşsa da aile konutu şerhinin hacze engel olmadığı, İİK'nın 82/1-12 maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının takip borçlusuna ait olduğu, ibranameye dayalı borcun sona erdiği iddiasının takip borçlusu tarafından ileri sürülebileceği, ... ... 15....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ:16.10.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, muvazaadan kaynaklanan tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........
Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tapu iptali ve tescil talebi yönünden; davalılardan ... tarafından ise vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2015...