Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 976 parsel sayılı taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali ile bu kısmın tescil dışı bırakılmasına dair verilen kararın, davalılar vekilinin temyizi sonunda Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onanması üzerine, bu defa davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir. Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, arsa vasfındaki 46 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 976 parsel sayılı taşınmazda, davalı ...’in 4/10, diğer davalı ...’ın 6/10 hissesi bulunduğu, Kıyı Kenar Komisyonu tarafından tespit edilen 34 H - III a kıyı kenar paftasının 09/01/1987 tarihinde onaylandığı sabittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin, tazminat Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve terkin, tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair..... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.12.2012 gün ve 42/756 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı Hazine vekili ile davalılar-karşı davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili 18.12.2007 havale tarihli dilekçesinde, mülkiyeti davalılara ait 39 parsel nolu bahçeli kargir ev vasıflı 1036 m2 yüzölçümlü taşınmazın 55,52 m' lik kısmının 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan yerlerden olduğunu açıklayarak tapu kaydının bu miktar bakımından iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, birleşen...2....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesindeki usul ve esaslara göre yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bu değer üzerinden davanın kabulüne ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının kıyı olarak tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde Mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesindeki usul ve esaslara göre yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bu değer üzerinden davanın kabulüne ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının kıyı olarak tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde Mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesindeki usul ve esaslara göre yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bu değer üzerinden davanın kabulüne ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının kıyı olarak tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde, mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.02.2012 tarih ve 120/240 sayılı hükmün Daire'nin 15.10.2012 gün ve 11271/9212 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalı üzerinde kayıtlı 1660 parselin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın satışla devralındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ....05.2012 gün ve 337/156 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, ... vekili tarafından ilk iptal edilen 42 m2'lik taşınmaz bölümü bakımından terkin kararı verilmediği gerekçesiyle hükmün temyiz edildiği anlaşıldığına, Mahkemece hüküm fıkrasında, “... ili ... ilçesi ......

          Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, bozma ilamındaki eksiklikler giderilmeden, yetersiz incelemeye dayalı olarak, hükme esas alınamayacak bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43 üncü maddesinde ''Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir....

            Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesindeki usul ve esaslara göre yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bu değer üzerinden davanın kabulüne ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının kıyı olarak tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak % 100 değer düşüklüğü meydana gelen kısım yönünden tescil hükmü kurulmaması isabetli değil ise de bu husus yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....

            Davacının her ne kadar HMK'nin 125. maddesine göre seçimlik hakkı var ise de, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan ve kamunun yararlanmasına terkedilmesi gereken, bedel karşılığı terki de mümkün olmayan kıyı olan taşınmaz bölümü ile ilgili olarak, davacının talebini tazminata dönüştürmesi seçeneği söz konusu değildir. Bu durumda davacının tek seçeneği, davayı, taşınmazı devralan yeni malik/maliklere karşı da tapu iptali/terkin davası olarak yürütmektir. Somut olaya gelince, bir kısım bağımsız bölümlerin devredildiği ancak yeni kayıt maliklerinin davaya dahil edilmeden davanın neticelendirildiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu