Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı Hazine dava dilekçesinde, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, Van Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından Van Gölü kenarında bulunan Ağartı köyüne yönelik, kıyı kenar çizgisi tespiti yapıldığını, kıyı kenar çizgisi tespiti sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda davalıya ait Van ili Ağartı Köyü 311 parsel sayılı taşınmazın 593,83 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiğini, 3621 sayılı Yasa'nın 5. maddesi hükmünce; "kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır" düzenlemesinin bulunduğunu, bu nedenle Van ili Ağartı köyünde kain 311 parsel sayılı taşınmazın 593,83 m²'lik kısmının tapusunun iptali ile kıyı kenar çizgisi sınırları içinde kaldığından bahisle tescil harici bırakılmasına karar verilmesini dava etmiştir. II....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Terkin Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı Hazine vekili, tapuda davalılar adına tescilli bulunan dava konusu 216 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın tapudan terkinini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan ..., ..., ..., ... ve Hurinaz Sütçü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir....

      Dava; Kıyı Kanunu gereği devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer nedenine dayalı tapu iptal ve terkin davasıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.03.2015 gün ve 154/187 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine vekili, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan 165 parsel sayılı taşınmazın 973,81 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını açıklayarak bu kısmın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 165 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 973,81 m2'lik kısmının tapu kaydının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kesin hüküm dava şartlarındandır (HMK m.114/1-i)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 8. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı Hazine, davaya konu 739 parsel sayılı taşınmazın, 709,72 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, taşınmazın bu kısmına ait tapu kaydının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. II....

            Maddesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Gölebakan Köyü, 101 ada 9 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazın yaklaşık 10.800 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeni ile kamulaştırmasız olarak el atıldığını, kıyı kenar çizgisi oluşturulmasında idarenin bu taşınmazın bedelini ödemediğini ve müvekkilinin rızasının da alınmadığını, davalı Hazine, tapu kaydının iptali için herhangi bir işlem tesisini de etmediğini, kamulaştırma yoluna da gitmediği takdirde bu kez de kamulaştırmasız el atma eylemi oluşacağının açık olduğunu, bu tür durumlarda taşınmazın tapusu halen kişiler adına kayıtlı olduğundan kişilerin mülkiyet hakkının devam ettiğinin şüphesiz olduğunu, Yargıtayın güncel içtihatlarının da bu görüş doğrultusunda şekillendiğini, dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davalı idarece dava konusu taşınmazın bir kısmına kıyı kenar çizgisinde bırakılmak...

            Mahkemece, davanın kabulü ile, Bilirkişi ... tarafından hazırlanan ve karara eklenen krokide "B,C ve E" harfleri ile gösterilen sırası ile 1861,13 ile 1867,15 ve 22,56 m²'lik alanların tapu kaydından bu kroki gereğince ifrazı ile belirtilen bu alanların tapu kaydının kıyı kenar çizgisinde kaldığı anlaşıldığından iptali ile terkinine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3621 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının terkini isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır....

              Kararında yazılı olduğu gibi bizzat bildirim yapılmadığının veya ilanen bildirime karşın, idari yargıya başvurulmadığının ortaya çıkması halinde ise, kıyı kenar çizgisi, bilimsel verilerden ve düzenlenmiş olmakla birlikte bağlayıcılık niteliğini kazanamamış haritadan delil olarak yararlanılarak belli edilmeli belirlenen çizgi tapu fen memuru sıfatını taşıyan bilirkişinin krokisine infazda kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yansıtılmalıdır ..." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalı adına tescil edilen taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle açılan tapu kaydının iptali ve terkin isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, arsa nitelikli 23 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'...

                DAVA TARİHİ : 15.10.2014 HÜKÜM : Kabul Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı Hazine vekili, dava konusu 101 ada 418 parsel sayılı taşınmazın 118,73 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ 1....

                  Uyuşmazlık Türk Medeni Kanununun 715. maddesine ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa dayanılarak açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. Gerçekten mahkemenin doğru olarak saptandığı üzere, önemli olan kıyı kenar çizgisinin yöntemince belirlenmesidir. Türk Medeni Kanununun 715 maddesinde kıyıların niteliği gösterilmiş, 13.03.1972 tarihli ve 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da kıyıların menfaati umuma ait yerlerden olduğu, 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararında da ilke olarak mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisini belirleme görevinin adli yargı yerine ait bulunduğu, ancak 3621 sayılı yasanın 5. ve 9. maddeleri hükmü gereğince idarenin belirlediği ve idari yargı yerine başvurulmaması yüzünden yargı yolunun kapanmış olması nedeniyle kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi bulunursa adli yargı yerinde saptamanın buna uygun olarak yapılacağı vurgulanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu