Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, asıl dava dosyası açısından davanın kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın 20-01-2016 tarihli fen bilirkişi raporu ekinde bulunan krokide (6) numarası ile taralı olarak gösterilen 2.107,18 m2'lik bölümü açısından özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölüm açısından vaki elatmanın önlenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, birleşen dava dosyası açısından; asıl dava dosyasından verilen karar kesinleşmeden bu dosya hakkında karar verilemeyeceğinden birleşen........ sayılı dosyasının mahkeme dosyasından tefriki ile asıl ...... gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, ihbar olunan Hazine ve katılma yolu ile davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman savına dayalı, tapu kaydının iptali, özel orman sınırlamasının iptali ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

    veya kadastrodan sonra açılan ve tapu sicilinde terk işlemi yapılmamış olan kamuya ait yol, dere, ark ve benzeri yerler sınırlandırma ve tespitler sırasında ilgililerin yazılı muvafakatleri sağlandığı takdirde kamuya terki yapılır.’ hükmü ile aynı Yönetmeliğinin 'sınırlandırma krokisi' başlıklı 17. maddesinin 4. bendindeki ‘Tapulama veya kadastrodan sonra açılan ancak, tapu sicilinde terk işlemi yapılmamış ve ilgililerince muvafakat verilmemiş olan kamuya ait yol, dere, ark ve benzeri yerler ölçülerek, sınırları sınırlandırma ve ölçü krokisi ile yeni paftasında kesik çizgilerle gösterilir.’ hükmü uyarınca, tapulama veya kadastrodan sonra açılan yol, dere, ark ve benzeri yerlerin sınırlandırma ve tespitler sırasında ilgililerin yazılı muvafakatleri sağlandığı tadirde kamuya terkinin yapılacağı belirtilmiş olup, davacı Hazine tarafından verilmiş bir muvafakat olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı; hal böyle olunca, Mahkemece, davacı tarafından çekişmeli taşınmazın kadastrodan...

      Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, kadastro sırasında davalılar adına tescil edilen 292 ada 36. 37, 38 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının ... kalan ve 1331 sayılı Emvali Metruke Kanununa göre Hazineye intikal eden yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07.05.2012 gün ve 2012/5323-6456 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 03.04.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 09.02.1985 tarihli ve 241 sıra numaralı (Yeni 208 ada 7 parsel sayılı) taşınmazda bulunan binada 6. katı davalı ...’dan satın aldığını, bedelini ödediğini, tapuda muvazaalı olarak yapılan satışlar sonrası taşınmazın en son davalı ... üzerine kayıtlı olduğunu, belirterek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalı davayı kabul etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu ... mahallesi, 309 ada 305 parsel sayılı 199776.4 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı vekili, taşınmazın Hazine ile ilgisi olmadığı, müvekkiline ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın 10 yıllık süre geçmiş olduğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Mükerrer Kadastroyu düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi “evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan kadastro çalışmasına itibar edilir. Davacı ..., kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açmamakta, kadastro sonucu oluşmuş ve adına tescilli taşınmazının komşu köyde daha sonra yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu öne sürmektedir....

                  ya satıldığını ileri sürerek, tapu iptali ile taşınmazın davalı eşi ... adına tapuya tesciline ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Hukuk Genel Kurulu "emsal davalarda” gerekçesi aşağıya “Aynen” alınan 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile "Yeni bir uygulamaya” geçmiştir. Hukuk Genel Kurulunun benzer davalarda da sürdürülen yeni uygulaması Dairemiz tarafından da benimsenmiş olup Dairemiz emsal bütün davalarda Hukuk Genel Kurulunun aşağıdaki görüşlerine aynen katılmaktadır....

                    Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 7.948 m2'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile devlet ormanı vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescili yolunda hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve kanuna uygun değildir. Şöyle ki; davacı ......

                      UYAP Entegrasyonu