Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıdan beri yapılan açıklamalardan sonra, Kadastro Müdürlüğünün 14.11.2006 tarihli iptali istenen işlemin incelendiğinde, sınırlandırma hatası yapıldığı belirtilerek düzeltme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle sınırlandırma hatasından ne anlaşılmak gerektiğine kısaca değinilmelidir. Sınırlandırma; Kadastro çalışmaları sırasında, muhtar, bilirkişi ve ilgililerin beyanı ile taşınmazın zeminde belirlenen sınırlarıdır. Kadastro sonrası yapılan işlemlerde ise sınırlandırma, aplikasyon değerleri ile belirlenen sınırlardır. Zeminde bu şekilde belirlenmiş sınırların hatalı olarak alınması ise, sınırlandırma hatasına sebep olur. Sınırlandırma hatalarının tespiti ölçü, tersimat ve hesaplama hataları gibi kolay değildir....

    Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

      Ayrıca, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü anılan 41. madde kapsamında yapılacak düzeltmelerde nasıl bir yöntem izleneceğini belirtmek ve madde kapsamındaki uygulamalara yol göstermek için "Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik" adı altında bir yönetmelikde yayınlamıştır. Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir....

        Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen hükmün davacı ... İdaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... İdaresi 21.03.2013 tarihli dava dilekçesiyle, ... ili Körfez ilçesi Yarımca Mahallesi ... Mevkiinde özel orman statüsündeki (I), (II), (III), (IV) ve (VI) no'lu (3478), (3479), (3480), (3481) ve (3482) parseller üzerinde bulunan 997 ada 6 parsel sayılı taşınmazın devlet ormanı olduğunu belirterek, özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapusunun iptali ile devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ve müdahalenin önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma; asli müdahil köy vekili tarafından da 12.02.2013 tarihli dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının davasının reddine, asli müdahil köyün davasının kabulüne dair verilen 18.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı köy vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf davalı Hazine vekili Av. ...ile asli müdahil köy vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

              Nitekim bu nedenle, 41. maddenin uygulanmasına dair yönetmeliğin 8. maddesinde, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumu kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplama hataları dışında kalan; taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut olmasına karşın buna aykırı sınırlandırma yapılmış olduğunun, arazide değişmeyen sınır olduğunu gösteren demiryolu, kanalet, yol ve benzeri gibi değişmeyen ve sabit sınır niteliğinde olduğunu kesin olarak gösteren yapı ve tesisler bulunduğu ve bu yapı ve tesisler krokisinde gösterilmiş olduğu halde, ölçü yapılırken bu sınırlara uyulmamış olduğunun, kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plan esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun ya da parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun, anlaşılması halinde sınırlandırma hatalarının...

                Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

                  Buna göre; a) Taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut olmasına karşın buna aykırı sınırlandırma yapılmış olduğunun, b) Arazide değişmeyen sınır olduğunu gösteren demiryolu, kanalet, yol ve benzeri gibi değişmeyen ve sabit sınır niteliğinde olduğunu kesin olarak gösteren yapı ve tesisler bulunduğu ve bu yapı ve tesisler krokisinde gösterilmiş olduğu halde, ölçü yapılırken bu sınırlara uyulmamış olduğunun, c) Kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plan esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun, ç) Parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun, d) Birbirine sınır olması gereken taşınmazlar arasında binmeler ya da boşluklar olduğunun, e) Fotogrametrik haritalara dayalı kadastro çalışmalarında, parsel sınırı teşkil etmeyen çizgiler esas alınarak sınırlandırma yapılmış olduğunun, anlaşılması...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve mera vasfinın sınırlandırılması KARAR Davada; davacı Hazine, mülkiyet hakkına dayanarak tapu iptali ve mera vasfi ile sınırlandırma talebinde bulunduğuna ve hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince oluşturulduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu