Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Etap 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu planlarda otopark ve yaya yolları ile bunların kıyıdaki kamusal alanlara erişimi konusunda sorunlar bulunduğu, planlama alanının kuzeyinden geçen taşıt yolu ile kıyının bağlantısını kuracak otopark alanlarının yetersiz olduğu, otopark alanlarıyla kıyı kenar çizgisi arasında yer alan mesafelerin kıyıya erişimi zorlaştırdığı, kamuya açık kumsal-plaj alanına araçla erişimin hem kuzey-güney hem de otoparkların arasındaki mesafe bakımından doğu-batı yönünde oldukça zorlayıcı olduğu, mesafelerle ilgili erişim sorunlarına ilave olarak plan bölgesi içinde sıklıkla denize dik yaya yolu şeklinde bağlantılar tasarlanmış olsa da bu yollarla otopark ilişkilerinin uygun bir şekilde kurulamadığı, planda önerilen kıyıya paralel yaya...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; taşınmazların kıyı kenar çizgisinde kaldığı iddiasıyla açılan TMK 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.11.2012 gün ve 63/428 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; davalı adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazın Marmara Denizi'ne cephesi olan kısmında kıyı kenar çizgisi ihlal edilerek tapu kapsamını genişletildiğini açıklayarak dava konusu taşınmazın kıyı şeridinde kalan kısmının tespit edilmesini istemiş, 20.06.2006 havale tarihli ıslah dilekçesinde; talep sonucunu ... ada ......

      Bakanlığının 07/09/2011 tarihli olurları ile onaylandığı, mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 07/07/2014 havale tarihli jeoloji bilirkişi kurulu raporu ve 06/06/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman jeoloji bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali davasının reddine dair.......Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.11.2010 gün ve 376/812 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; .........parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kaldığını kumsal niteliğinde bulunduğunu açıklayarak davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili özetle; 1171 nolu parsel üzerindeki birinci kat iki nolu meskenin tapu kaydına güvenerek iyi niyetle iktisap ettiklerini, kıyı kenar çizgisinin bu yerden geçmediğini davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Diğer davalılar davanın reddini istemişlerdir....

          Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, davalıya ait 2406 parsel sayılı taşınmazın önüne isabet eden devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyı kenar çizgisi içindeki 608 m2’lik bölüme şemsiye ve şezlong alanı, 41.40 m2 bar ve bahçesi, 146.91 m2 ahşap iskele, 40.5 m2 spor alanı ve soyunma kabini olarak yapılanmak ve kullanmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu alanların kamunun kullanıma açık alanlar olduğu, ecrimisil ödediklerini, kiralanması için teklifte bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.02.2012 tarih ve 120/240 sayılı hükmün Daire'nin 15.10.2012 gün ve 11271/9212 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalı üzerinde kayıtlı 1660 parselin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın satışla devralındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle :yerel mahkeme kararında vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/303 esas-2003/756 karar sayılı kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapunun iptaline karar verildiği ve kararın 12.06.2006 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, EL ATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kadastroca tescil harici bırakılan 380 m2 lik taşınmazın davalı ... tarafından yapılanmak suretiyle işgal edildiğini belirterek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve Hazine adına tescilini istemiş, yargılama sırasında taşınmazın Belediye adına tescil edilmesi nedeniyle belediye başkanlığının davaya dahil edilmesini istemiş, birleşen dosyasında, İmar Affı Kanunu uyarınca önce belediye sonra davalı şahıs adına yapılan tescilin yasaya aykırı bulunduğunu, bölgenin gecekondu önleme bölgesi olmadığını, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, davalı şahıs adına olan tapunun iptali ile Hazine adına tescili isteminde bulunmuştur.. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

                  UYAP Entegrasyonu