Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, mükerrer yazılan nüfus kaydını iptal ettirdikten sonra iptal edilen malike ilişkin payın iptali ile kendisi ve kardeşi adına yazılmasını talep etmektedir. Buna göre talep, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi değil, tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilebilir. Tapu iptali ve tescil davalarında ise tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilemez. Bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 28.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/269 - 1999/844 sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiğini, oysa ki, orman kadastrosunun, yapılması mümkün olmayan çok kısa bir süre içinde yapılması nedeniyle mutlak butlanla batıl olduğu gibi kadastro sonuçlarının tapu maliklerine tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediğini ileri sürerek orman tahdidinin iptali ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, orman tahdidinin iptali davasının hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine, mülkiyetin tespiti talebinin ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidinin iptali, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı ... tarafından bu davada taraf olmayan ancak iptali istenen tapu kaydında paydaş olan ... ve... hakkında açıldığı bildirilen tapu iptali ve tescil davasına ilişkin dava dosyası ile davalılardan ... tarafından açılan ve reddedilen tescil davasına ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1981/430 Esas 1985/98 Karar sayılı dava dosyasının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 5.12.2011 günü oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil ve tapu kaydının beyanlar hanesinin iptali ile dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davacıya ait bulunduğunun şerh verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna, iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin hüküm bölümü davalı kayıt malikleri tarafından temyiz edilmediğine, hüküm tapu kaydının beyanlar hanesinde adı yazılı kayıt maliki olmayan Osman Gürsoy mirasçıları- bir kısım davalılar tarafından beyanlar hanesine ilişkin hüküm bölümü bakımından temyiz edildiğine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ...Köyü 1145 parsel sayılı taşınmazın yörede 1976 yılında yapılan ve 18/04/1977 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, taşınmaza elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden kısmen kabule, dava konusu taşınmazın krokide (B)=186 m2'lik kısmın tapusunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davacının meni müdahale talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu dava konusu 242 ada 10 parsel sayılı 987,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Ne var ki, dava dilekçesi içeriği göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın, kendi zilyetliklerinde bulunduğunu öne sürdükleri taşınmazın, tapuda "..." adına kayıtlı olup, bu kişinin kim olduğunun bilinemediğini ve bu haliyle tapu kaydının gerçek durumu yansıtmadığını öne sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 1582 parsel sayılı taşınmazı 20.11.2012 tarihinde dava dışı ...’tan satın alıp adına tescil ettirdiğini, ......

                  'nin 667 sayılı KHK ile kapatılması nedeniyle 675 sayılı KHK'nın 12.maddesine göre 30/12/2016 tarihinde T7 lehine resen tescil işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin murislerinin mülkiyet hakkına dayandığı açıktır. Buna göre uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış ve bu hakkın gerçek malikine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptali ve tescil davası olduğundan, iş bölümü kararına göre Kayseri 1.Hukuk Dairesi'nin iş bölümünü düzenleye 3.sıradaki TMK'nun 705 ve 706.maddesine göre tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hüküm ve kararlar kapsamında kaldığından, dairemizin görevsizliği ve dosyanın 1.Hukuk Dairesine gönderilmesi kanaatine ulaşılmış,aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1- Hakimler Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 02.06.2021 tarihli ve 431 sayılı kararı gereğince, dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/138 Esas sayılı dosyasıyla açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasının bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, ancak davalı vekilinin temyiz ettiği, davanın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaş durumu değişebileceğinden mahkemece, sözü edilen tapu iptali ve tescil davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 26.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu