Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle; 1) Dava konusu taşınmazlara komşu olan parsellere ait kadastro tutanak suretlerinde işaret edilen vergi kayıtları ile tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte tapu kayıtlarının (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Daire Başkanlığı’ndan celbedilen kayıtların tedavülleri mahalli Tapu Sicil Müdürlüklerinden sorulup tüm tedavül kayıtları tamamlanmak suretiyle), 2) Davacı ... ve arkadaşlarının dayandıkları tapu kayıtlarının yukarıda açıklanan usul ile tüm tesis ve tedavüllerinin (dosyada mevcut kayıtlardan Kanunisani 1292 tarih 42 numuralı ve ... ...’dan gelen tapu kaydının tedavül kayıtlarından olan Teşrinisani 1334 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının Ekim 1949 tarih 39, 51 vs, Kanunisani 1931 tarih 21 sıra numaralı tapu kaydının Teşrinisani 1936 tarih 9 sıra numaralı tapulara tedavül gördüğü tesbit edilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle: “Davacı tarafın dayandığı 07.11.1996 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı ve 34 numaralı belirtmelik parseline uygulanan Ağustos 326 tarih 4 sıra numaralı tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, davacı dayanağı tapu kaydının ne şekilde oluştuğunun araştırılması, bu tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon gördüğü parseller olup olmadığı araştırılarak varsa taşınmazlara ait kadastro tespit tutanak örneklerinin getirtilmesi, Hazine'nin tespite dayanak teşkil eden 19.11.1963 tarih 916 sıra numaralı tapu kaydının hangi nedenle oluştuğu ve hangi belirtmelik parseline tekabül ettiği, taşınmazın...

      Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.03.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, davanın husumet yokluğundan reddi yerine dava dilekçesinin doğru hasım olan “Tapu Sicil Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili” hasım gösterilerek dava açılmış ve davalı Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yapılması gereken duruşma gününü gösterir tebligat parçasında da "Davalı ... Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafeten Hazine" ibaresi yer almıştır....

        Davacı, murisi olan tapu malikinin sadece tapu kaydındaki ad ve soyadının düzeltilmesini istemiş ve mahkemece bu şekilde düzeltme yapıldığı görülmüşütür. Nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgileri bir bütün olduğundan bu davalarda, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde, tam olarak düzeltilmesinin istendiğinin kabulü gerekir. Aksi durumda tapuda işlem yapmak isteyenlerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için yeniden dava açmaları zorunlu olacaktır. Somut olayda; davacı, murisi olan tapu malikinin sadece tapu kaydındaki adı ve soyadının düzeltilmesi istemiş ve mahkemece de bu şekilde düzeltme yapıldığı görülmüştür. Tapu kaydının malik hanesinde kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen tapu malikinin baba adının yer almadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu şekilde yapılan düzeltme ile tapu malikinin kimlik bilgilerindeki eksikliklerin giderildiği, davacının bu davayı açarak ulaşmak istediği amacın gerçekleştiği de söylenemez....

          Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.03.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, davanın husumet yokluğundan reddi yerine dava dilekçesinin doğru hasım olan “Tapu Sicil Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Maliye Hazinesi” hasım gösterilerek dava açılmış ve davalı Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yapılması gereken duruşma gününü gösterir tebligat parçasında da "Davalı Melikgazi Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafeten Maliye Hazinesi" ibaresi yer almıştır....

            Gelen 3 ada 3 sayılı parselin tapu kaydına göre, malik hanesinin boş olduğu ve beyanlar hanesinde davalı olduğu yazılmıştır. Bu nedenlerle; 1- 3 ada 3 sayılı parselin kadastro tutanağı ve ekleri mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünde bulunmadığı taktirde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2- Parselin tapu kaydında da davalı olduğu açıklandığından 3 ada ( 264 ada ) 3 sayılı parselle ilgili kadastro (tapulama) dosyasının olup olmadığının ......

              Mahkemece çekişmeli taşınmazların dayanılan tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tarafın dayandığı tapu kaydının malikleri ile davacı arasında irs ilişkisi mahkemece araştırılmamış ise de bir an için tapu kayıt maliki ile davacı arasında irs ilişkisi olduğu kabul edilse dahi dayanılan Şubat 1301 tarih ve 49 sıra numaralı tapu kaydı "kaş" sınırı itibariyle gayri sabit sınırlı olduğundan tapu kaydının sınırlarına değil miktarına itibar etmek gerekmekte olup çekişmeli taşınmazların komşusunda da orman vardır. Öte yandan dayanılan tapu kaydı miktarından fazla olarak dava dışı 176 ada 7 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğüne göre Şubat 1301 tarih ve 49 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilemez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.08.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 28.02.2014 tarihinde açılmış; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargılama sırasında tapu müdürlüğüne yapılan ve tapu müdürlüğünün 20.10.2014 tarihinde cevapladığı başvuruda ise kayıt düzeltim isteği reddedilmemiş, gerekli belgeler ile başvuru yapıldığında isteğin değerlendirileceği belirtilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 14.12.2015 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Hemen belirtilmelidir ki, yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir.. Bu nedenle, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Bunun yanında, ilgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları yazılı ya da sözlü düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez....

                      UYAP Entegrasyonu