Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi KARAR Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 151 ada 73 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, ...Belediye Encümeninin 19.04.2006 tarih, 27 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar düzenlemesi sonucu 614 ada 2 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, ancak anılan şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddineilişkin olarak verilen karar davacıların temyizi sonucu, Dairenin 21.03.2013 gün, 2012/14218 Esas, 2013/4084 karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın geçici 4/1. maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü: -KARAR- Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 13.12.2018 tarihli ilamı ile aile konutu şerhi konulması davasının reddi gerektiği, tapu iptal tescil davası yönünden davalı ... lehine nispi vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiği ve tapu iptal tescil davasının reddine karar verildiği halde yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmemesi gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... köyü tüzel kişiliğince davalılar ... ve diğerlerine karşı açılan davada suya Elatmanın önlenmesi istenilmiş, davacı Hazine tarafından davalılar ... aleyhine açılan birleşen davada davalı adına kayıtlı olan 109 Ada 311 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tescili talep ve dava edilmiştir. Mahkemece birleşen tapu iptal tescil davasının reddine, suya el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince tapu iptal tescil ve suya elatmanın önlenmesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan aynı yerlere ilişkin tapu iptal tescil ve suya el atmanın önlenmesine ilişkin Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/59 E.- 1999/109 K.sayılı ilamın temyiz incemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesince yapılmış olup, uyuşmazlığın bu hali ile temyiz incelemesi ile görevli daire Yargıtay 8.Hukuk Dairesidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, 7269 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca yapılan Afet Kadastrosundan kaynaklanan bir dava olmayıp, Düzce depreminde konutunun ağır hasar görmesi nedeniyle kendisine konut tahsis edilen ve adına tapu oluşturulan davalıya karşı tahsisin iptali nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, Afet Kadastrosundan kaynaklanmayıp idarece mülkiyet hakkına dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davası olmakla temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 1. Hukuk Dairesince de 24.09.2012 tarihli görevsizlik kararı ile dosya Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptal ve tescil istekli davaların dinlenmesine olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde aykırı bir yön bulunmamaktadır. Somut olayda, davacıların kendileri gibi mirasçı konumunda olan davalıya husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açtıkları, mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı...'yı genel nitelikteki 13.02.2006 tarihli 2563 yevmiye numaralı vekaletname ile vekil tayin ettiğini, bilehare 14.02.2006 tarihinde azlettiğini ve azilnamenin 22. 02.2006 tarihinde ....'ya tebliğ edildiğini, bu azilnamenin Tapu Müdürlüğüne de bildirilmesine rağmen vekilin 3149 parseldeki 1 ve 8 nolu bağımsız bölümlerini kötü niyetli davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında ıslah etmek suretiyle olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekilin aziledilerek vekalet görevinin sona erdiği, davalı ...'...

                  Dosyada yapılan incelemede; davacının talebinin tapu iptal olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, davacı tarafça davalılar murisinden satın aldıkları taşınmazın, murisinden satın aldıkları taşınmazın, murislerinin vefatı sonrası açılan tapu iptal ve tescil davası ile tapu kaydının iptal edilerek davalı adına tescil edildiği, davacının iptal edilen satışa ilişkin murise ödediği 70.000,00- TL ile sonradan davalının iş bu davaya konu taşınmazı satın aldığını beyan ederek, ilk tescil işlemindeki muvazaalı iptali ile ödenen para karşılığı alındığını beyanla taşınmazın tapusunun iptalini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince Tapu iptal Tescil talebinin reddi ile bedel isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafça hükmedilen bedel yönünden, davacı tarafça TAPU İPTAL TESCİL ve REDDEDİLEN BEDEL yönünden istinaf edilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, şahsi hakka dayalı Tapu İptal Tescil istemine ilişkindir....

                  Bilindiği üzere; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği -dolu pafta sistemi- genel ilkesi ile bağdaşmaz....

                    UYAP Entegrasyonu