tazminat istemli bir dava olduğunu, bir an için tapu iptal tescil davası olduğu kabul edilse bile, dava tapu iptal tescil istemi yönünden kesinleştiğini, gayrimenkulün aynına taalluk eden bir dava yahut tartışma yok iken, UYAP üzerinde dayanak ilama ilişkin davanın Tapu İptal ve Tescil Davası olarak kaydedilmiş olması hasebiyle, kesinleşmeden icra edilemeyecek ilamlardan olduğu kabul edilerek davacının şikayet başvurusunun kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bilindiği üzere, tapu iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış ise bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescil isteğini kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlamaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği dolu pafta sistemi genel ilkesi ile bağdaşmaz. Ne var ki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmemesi nedeniyle; tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi sonucunda oluştuğuna göre dayanak satış işlemi iptal ettirebilmesi için idareye başvuru için süre başlangıcı olan bir tarih belirlenerek tarafına bildirilmesini, usul ve yasaya aykırı olan ve hak kaybına uğramasına sebep olan bu karann yeniden incelenmesi ve bozulmasını, yapılan sahte güncellemelerin ve hile ile arazisinin alınmasının sorumlularının tespitini, idareye başvuru konusunda süre verilmesi sonrasında bu sürede taşınmaz satışını iptal ettirme işlemimin bekletici mesele yapılarak; açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının ilk derece mahkemesine gönderilerek bekletilmesini talep etmiştir. DELİLLER; Kadastro çalışmalarına ilişkin belgeler, tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporları, vs....
açabileceğini, bu açıdan kanun maddesinde tapu iptal ve tescil davası sebeplerinin tek tek sayılmama yoluna gidilmediğini, tapu tescil ve iptal davasının yolsuz tescil nedeniyle, Kadastro ölçüm hataları veya yanlış kayıt nedeniyle kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak, Kıyı Kanunu veya Orman Kanunu ve sair mevzuat dolayısıyla nedeniyle, tapuya özel mülk olarak kaydedilemeyecek arazilerin kişiler adına kaydının iptali talebiyle hazine veya ilgili idarelerce, bir başkası adına senetsiz olarak tescil edildiğini, tapu kaydının gerçek durumu yansıtmadığı gerekçesiyle veyahut zeminde kullanılan yer ile tapuda kayıtlı parselin birbirini tutmaması ve sair teknik hatalar nedeniyle de açılabileceğini, tapu tescil ve iptal davası sebeplerinin sınırlı sayıda olmadığını, bu kararda hukuki yararın varlığının yoksunluğu belirtilmiş olsa da tapu iptal ve tescil davasını hukuki menfaatini ortaya koyan kişinin açabileceğinin ortada olduğunu, müvekkilinin de hırsızlık sonucu 2.200.000,00 Amerikan Dolarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ... İlçesi .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı 17.823,71 ve 13.276,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit edildikten sonra 25.05.2001 tarihinde hükmen ... adına tescil edilmiş, 246 ada 9 sayılı parsel 20.01.2012 tarihinde satış nedeniyle davalı ... adına, ... ada ... sayılı parsel ise 19.01.2012 tarihinde intikal nedeniyle davalılar ..., ... ve ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....
Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasında usûle aykırı bir yön yoktur. Somut olaya gelince, davacının kendisi gibi mirasçı konumunda olan davalılara husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açması mümkündür. Hâl böyle olunca, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davalının da mirasçı konumunda olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı Hazine davada; 17 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer alan miktar fazlasının Hazineye ait olduğuna dair şerhe dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna ve mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yüksek Yargıtay Birinci Hukuk Dairesinin Görevleri başlıklı birinci bent aynen şöyledir; “1- Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile bu davalarla birlikte...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası uyarınca tapu iptali ve tescil ile intifa hakkının terkini istemlerine ilişkindir. Davacı, 4 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile ‘’kale ve bahçesi’’ vasfı ile davalı ... Belediyesi adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın dayanak tapu kaydının ......
ın dosya kapsamından TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunun anlaşılmasına göre tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... 'tan intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tespit malikleri ve tapu kayıt maliki aleyhine terditli olarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmış olup; mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine rağmen bedele yönelik talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının tapu iptali ve tescil istemiyle 2. kademede tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT İSTEMLİ -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, tapu kaydında adı geçenin murisleri olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup yargılama sırasında iptal tescil isteği atiye bırakılmış, mahkemece tespit isteğinin kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....