"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma ve gözetme sözleşmesine bağlanarak yapılan temliki tasarruflar hakkında "sözleşmeye aykırılık" iddiasıyla (TBK m. 611 vd.) açılan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 7.6.2016 tarih, 2016/30310 Esas, 2016/26113 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, TBK 237. maddesinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi ve TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma nitelikteki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olup, davacı yükleniciden haklarını temlik alan, davalı ise arsa sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır. 2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re'sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. 3....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. ... muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK'nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK'nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....
Somut olayda; davacılar adına dava dışı vekil ... ...’nun başvurusu üzerine Belediye Encümen kararı ile oluşan 418 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümü ve sınırları oluşturulurken davacılar adına tescil edilen pay ve mülkiyet durumlarında 418 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki pay ve mülkiyet durumları dikkate alınmadığı gibi, oluşan yeni parsellerde her bir davacı adına tescil edilmesi gerekenden 12,97 metrekare az yer tescil edildiği, buna karşılık her bir davalı adına tescil edilmesi gerekenden 19,44 m2 fazladan yer tescil edildiği, bu durumda vekil tarafından yapılan işlemler ile oluşan yeni parsellerde her bir davacı adına daha az yer tescil edilerek, yapılan işlem ile davacıların zararlandırıldığı açıktır.Bununla birlikte dava konusu yeni oluşan 418 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak Encümen kararının da iptal edildiği ve bu karar kesinleştiğine göre oluşan yeni parseller yönünden sicilin illetten yoksun hale geldiği de açıktır....
Somut olayda; davacılar adına dava dışı vekil ... ...’nun başvurusu üzerine Belediye Encümen kararı ile oluşan 418 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümü ve sınırları oluşturulurken davacılar adına tescil edilen pay ve mülkiyet durumlarında 418 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki pay ve mülkiyet durumları dikkate alınmadığı gibi, oluşan yeni parsellerde her bir davacı adına tescil edilmesi gerekenden 12,97 metrekare az yer tescil edildiği, buna karşılık her bir davalı adına tescil edilmesi gerekenden 19,44 m2 fazladan yer tescil edildiği, bu durumda vekil tarafından yapılan işlemler ile oluşan yeni parsellerde her bir davacı adına daha az yer tescil edilerek, yapılan işlem ile davacıların zararlandırıldığı açıktır.Bununla birlikte dava konusu yeni oluşan 418 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak Encümen kararının da iptal edildiği ve bu karar kesinleştiğine göre oluşan yeni parseller yönünden sicilin illetten yoksun hale geldiği de açıktır....
iptali davası açma hakkının, alacaklının genel hükümlere (TBK. m. 19) göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası açmasına engel teşkil etmediğini, İİK'ya dayanak açtıkları ve hali hazırda istinaf değerlendirmesinde bulunan dava sebep gösterilerek huzurdaki BK 19 uyarınca açtıkları muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının usulden reddedilemeyeceğini, İİK 277 uyarınca açılan dava ile TBK 19 uyarınca açılan davanın yasa ve Yargıtay içtihatlarına göre birbiri aleyhinde derdestlik oluşturmayacağını" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
ya) ilgili malzemelerin alınması ve işlemlerin başlatılması amacı ile banka yolu ile ödendiğini, bakiye kalan kısım olan 500.000 TL için hizmetin davacı tarafından tamamlanmasından sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirket yetkilisinin eşinin; aynı zamanda ... isimli işletme ile ticareti ve arkadaşlığı gereği kalan alacağının temin maksadı ile 500.000 tl bedelli bir satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ilk itirazlarının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği sebebi ile davanın usulden reddini, satış vaadi sözleşmesinin TBK 19 a aykırılık nedeni ile irade - beyan uyumsuzluğu sebebiyle geçersiz olması sebebiyle haksız tapu iptali tescil talebi ile taşınmazın rayiç değer talebinin reddine, tazminat talebi yönünden zarar mevcut olmadığından ve ispat edilemediğinden; aynı zamanda hukuki ilişki yönünden işlemin tarafı olmayan müvekkilimizden talep edilemeyecek bir alacak olması nedeni ile tazminat talebinin reddine, taşınmazın aynına ilişkin olmayan uyuşmazlık olması ve taşınmazın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Dava, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışının geçersiz olduğu iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı eş adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 24.4.2013 Tarih, 2013/4568-6130 Esas ve Karar sayılı kararla davanın TBK nun 19. Maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Yargıtay (17.)...
Dava mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine (inançlı temlike) dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tedavüllü tapu kayıtlarından ve resmi senetlerden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazların davalıdan önceki maliki olup taşınmazlar davacı tarafından davalıya tapuda devredilmiştir. Davacı eski tapu maliki olup mülkiyet hakkına ve inançlı temlike dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Dairemizin iş bölümünün 4. Maddesinin (d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), Hatırlatma kısmında: Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır."...