Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği...

    miktarından çok fazla olarak baştan beri orman sınırları dışında kalan bitişik taşınmaza ait olacağı, bu haliyle çekişmeli taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığının kabul edilemeyeceği, 3194 Sayılı Yasanın 4. maddesinde imar uygulamasına ve yine 2981 Sayılı Yasada bu yasa uygulamasına tabi tutulacak arazilerin gösterildiği, Anayasanın 169 ve 170. maddelerinin koruyuculuğu altındaki ormanların ve 2/B madde alanlarının imar uygulamasına tabi tutulamayacağı, yapılan ifraz ve tescil işlemlerinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davacı Hazine ifraz işleminin iptalini değil mülkiyet hakkına dayanarak iptal ve tescil istediğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE , 2) Davacı Hazinenin temyiz itirazları çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen 447,10 m2 yüzölçümlü bölümüne yönelik olup; mahkemece bu yer hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırıdır....

      Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, Orman Yönetimi tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

        Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek ... ve orman bilirkişi tarafından müşterek düzenlenen raporda (B) ile işaretlenen 3.925,47 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (A) ile gösterilen 8953.82 m2 bölüm yövnünden davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından taşınmazın (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasının 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 25.10.1994 - 24.11.1994 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır....

          içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman...

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların içinde bulunduğu 83 parsel hakkında Orman Yönetimi ve Hazine arasında görülüp kesinleşen kadastro mahkemesinin 1992/75 sayılı dosyasında çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın kesinleşmesi üzerine tapu kütüğüne hükmen orman niteliğiyle tescil edildiği, sözü edilen davada tarafların farklı olması nedeniyle eldeki davada kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte yöntemince yapılan araştırma ve uygulama sonunda taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde yeraldığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunamdığına göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 05/12/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

                Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 17.04.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora göre çekişmeli taşınmazın 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde ......

                  Ocak adına tapuya tescil edilmişse de, dava konusu yer 1942 yılı tahdidi dışında kaldığı, 1976 yılında 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırı içinde bırakılmıştır. Orman Yönetimi tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşen orman kadastrosu da iptal edilmediğinden, sözü edilen tescil hükmü Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı tescil hükmü karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha ... bir delil sayılır. Hukuk Genel Kurulunun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında kabul edildiği gibi, hak düşürücü süre kesin hükümden ve ... delilden önce gelir. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, Orman Yönetiminin taraf olmadığı dava sonucu oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir....

                    Şöyle ki;davacı taşınmazın 1/2 payının maliki olduğunu ileri sürdüğüne, davacının dayandığı ve orman yönetiminin taraf olmadığı tescil ilamı ile oluşan 08/11/1994 tarih 21 sayılı tapu kaydında davacının 1/2 pay sahibi olduğu,geri kalan ½ payın malikinin ... ... olduğu ve bu dava sonucunda taşınmazın tapu kaydındaki niteliğinin değişmesi söz konusu olduğuna göre, mahkemece tapu kaydında 1/2 payın maliki ... ...’in davanın konusu ......

                      UYAP Entegrasyonu