Tapu Sicil Müdürlüğünün 04.04.2011 tarihli ve 785 sayılı yazıları ile yapılan imar uygulamasının idare mahkemesince iptal edildiği ve söz konusu taşınmazların 01.06.2007 tarih ve 4557 Y. numarası ile kadastro mülkiyet durumuna dönüşünün tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. Tapu tahsis belgesine dayalı olarak bu aşamada artık tescil talebinde bulunulamaz. Mahkemece, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de tapu tahsis belgesine dayalı tescil koşulları da gerçekleşmediğinden davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de hüküm, sonucu bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebe uygun tapu kaydının iptaline ve tesciline dair verilen 05.11.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, kendisine Milli Emlak Müdürlüğünce verilen 21.04.1986 tarih ve 3591 yevmiye numaralı tapu tahsis belgesiyle 19 parselden 108 m2'lik kısmın verildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....
Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tapu tahsis belgesinin idari bir işleme dayanılarak oluşturulduğu kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta, tapu tahsis belgesi oluşturulmasına ilişkin idari karar Mamak Belediye Encümeninin 15.01.2008 tarih, 94-97 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse, davada dayanılan tapu tahsis belgesi iptal edildiğinden yine idari mercilerden alınacak kararla kaldırılması sağlanmadan tapu tahsis belgesine dayanılarak istemde bulunulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 08.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davacı lehine tapu kayıtlarında bulunan tahsis şerhinin kendilerince terkin edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı Hazine aleyhine 26.07.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal, tescil, birleşen davada davacılar vekili tarafından ... aleyhine 11.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı Hazine aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz...
Mahkemece imar-ihya ve zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 504 ada 1 parselin davalı Hazine üzerindeki 344/866 payına ilişkin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu parsel, 866 m2 yüzölçümü ve arsa vasfıyla Hazine adına imar nedeniyle 03.01.1992 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Bilahare üçüncü kişilerin tapu tahsis belgelerine istinaden iptal ve tescil istemiyle açtıkları dava sonucu Silifke Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/185 Esas, 388 Karar sayılı ilamıyla Hazine üzerindeki bir kısım paylar hükmen dava dışı... ve ... ... adına tescil edilmiş, 344/866 pay ise davalı Hazine üzerinde bırakılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre; dava kazanmayı sağlayan zilyetlik ve tapu tahsis belgesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; Tahsise konu yerde, 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 Sayılı Yasa ile değişik 2981 Sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planları yapılırken hak sahibine başka bir yerden tahsis yapılmaması ve tahsise konu yerinde konut alanında kalmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 907 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 400 m2’lik bölümünün davalı Hazine tarafından 14.11.1988 tarihli tapu tahsis belgesi ile kendisine tahsis edildiğini, tahsis bedelin ödendiğini belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine, imar planı iptal edildiğinden tescil imkanı bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalı vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. Davacı vekilinin 24.01.2015 tarihinde temyiz yoluna başvurma harcı ve temyiz karar harcı olmak üzere toplamda 163,70 kuruş yatırdığı, oysaki davacının davasını ıslah ederek 55.600.00 TL üzerinden karar ve ilam harcını yatırdığı ve dava değerinin 55.600,00 TL'ye yükseltildiği görülmüştür....
Öncelikle yapılacak iş, nizaya konu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imarla ilgili tüm kayıt ve belgeler ile dava konusu taşınmazın öncesi kadastral parsel dahilinde bulunan yerlerden ise ilgili kadastro tutanağı ve tapu kayıtlarının getirtilmesi, uyuşmazlık konusu taşınmaz imar öncesi tespit dışı bırakılan yerlerden ise tespit dışı bırakılma tarih ve niteliğinin saptanması; başka bir anlatımla davaya konu imar parselinin öncesinin kesin ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, bundan sonra zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca; dava dilekçesinde davacı taraf tapu tahsis belgesine de dayanmış; bilahare 18.03.1988 tarih ve 1233 numaralı tapu tahsis belgesi dosyaya sunulmuştur. Davacının tapu tahsis belgesine dayalı isteğine ilişkin araştırma ve inceleme de yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz....