Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1996 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, dava konusu taşınmazlar orman sınırları içinde bırakılmıştır. Kadastro Mahkemesi, uyuşmazlığın çözümünde kendisini görevli görerek işin esası hakkında hüküm kurmuşsa da çekişmeli yerin kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman sınırları içinde kalması nedeniyle kadastro tutanağı düzenlenmediği, 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince kesinleşen ve tapuya bağlanan orman parseli içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile ada ve parsel numarası verildiği, bu nedenle 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olmadığı (HGK'nun 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.) gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; T.C.D.D.'...
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1996 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, dava konusu taşınmazlar orman sınırları içinde bırakılmıştır. Kadastro Mahkemesi, uyuşmazlığın çözümünde kendisini görevli görerek işin esası hakkında hüküm kurmuşsa da çekişmeli yerin kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman sınırları içinde kalması nedeniyle kadastro tutanağı düzenlenmediği, 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince kesinleşen ve tapuya bağlanan orman parseli içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile ada ve parsel numarası verildiği, bu nedenle 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olmadığı (HGK'nun 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.) gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ....'...
baz alarak tapusunu almasına engel olduğunu, 19 parselin 2B olmakla birlikte orman vasfında olduğu için tapu verilemeyeceğinin söylenmesine rağmen arazinin uzun yıllar boyunca tarım arazisi vasfında olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Arsa niteliğinde ve 1065 m2 yüzölçümündeki çekişmeli imar parseli davalılar adına kayıtlı olup, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ilk imar uygulaması ve parselasyon ile 331 ve 187 parselin ifrazı ile oluşmuştur. 1- İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu taşınmazın 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ve 1947 yılında kesinleşen orman tahdidinde, 52 m2 bölümünün orman sınırları dışında, 1013 m2 bölümünün ise orman sınırları içinde bırakıldığı, 1952 yılında çalışma yapan makiye ayırma komisyonu, yasanın öngördüğü kişilerden oluşmayıp, yasaya ve yönetmeliğe aykırı çalışmalar yapsa da, bu komisyonca dahi muhafaza makisi olarak saptandığı, orman sınırları içinde kalan bölümün 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda...
itiraz ettiği, 3 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 28.10.1980 tarihli tutanakla itirazın reddine ve ekip kararına uyulmasına yönünde karar verildiği, 1956 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında Ölüdeniz beldesi, Hisarönü mahallesi 346 parsel sayılı 16.625 m2 yüzölçümündeki taşınmazın senetsiz ve belgesizden yabani zeytinlik niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, itirazsız kesinleştiği, Orman Yönetimi tarafından kesinleşmiş tahdit haritasına dayalı açılan tapu iptali ve tescil davası üzerine Fethiye 2....
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...
Davacı 08/01/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında verdiği beyanında özetle; Dava konusu taşınmazın 2B uygulaması ile tarla vasfıyla hazine adına tespit edildiğini bilmediğinin, bunu duruşma sırasında öğrendiğinin, dava konusu taşınmazın 2B ile İlyas oğlu Mustafa Öztürk'e aittir şerhi düşüldüğünü öğrendiğinin, İlyas oğlu Mustafa Öztürk'ün dava konusu taşınmazla alakasının olmadığını, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine itiraz etmediğini, yalnızca yapılan 2B uygulamasına itiraz ettiğini, davasının 2B uygulamasına yönelik olduğunu, talebi bu şekilde değiştirdiğinin beyan ederek İlyas oğlu Mustafa Öztürk'ü davaya dahil etmek için süre talep etmiştir....
nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 ... 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 ... 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3116 sayılı yasa gereğince 1941 orman kadastrosu yapılmıştır. 2007 yılında 5304 sayılı yasa ile değişik 3402 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince aplikasyon ve 2B uygulaması yapılmıştır....
ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kayıtları yasal değerini yitireceğinden] sadece orman kadastro harita ve tutanakları uygulanıp, o yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının tesbit edileceği, H.G.K.'...