Köyü 1632 ve 1571 sayılı parseller hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve 2B şerhinin silinmesi istemli davada mahkemece davanın kabulü yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 21.02.2007 tarih 42-2102 sayılı kararıyla bozulmuştur....
Köyü 1712 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve 2B şerhinin silinmesi istemli davada mahkemece davanın kabulü yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 21.02.2007 tarih 42-2102 sayılı kararıyla bozulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/277 E., 2020/64 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava her ne kadar 154 ada 1 parsel arsa vasfındaki taşınmaz ile 154 ada 8 parsel orman vasfındaki taşınmaz hakkında ise de davacılar davalarını 154 ada 1 parsel yönünden tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi, 154 ada 8 orman parseli yönünden ise tapu iptal tescil talebi olmaksızın sadece orman parseli olan bu taşınmazı kendilerine satan ...'e ödedikleri bedelin iadesi davası olarak açmışlardır Dolayısıyla eldeki davanın ; orman parseli olan 154 ada 8 parsel yönünden orman araştırması gerektiren , Hazine ve Orman İdaresinin dahil olduğu bir tapu iptal tescil davası olmayıp sadece bedel iadesine, 154 ada 1 parsel ise şahıslar arasında açılmış adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Mahallesi 120 Evler mevkiinde ... ... adına kayıtlı Mart 1980 tarih 10 nolu, 2064 m2 yüzölçümlü tapu kaydının kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını, aynı nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları 1986/18 sayılı tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi istemli davanın da kabul edildiğini ancak, tapunun bir bölümünde kat irtifakı tesis edildiğinden tapunun iptali ve orman olarak tescili konusunda Tapu Sicil Müdürlüğünce idari yoldan işlem yapılmadığını bildirerek kat irtifakı tesis edilen tapu kayıtlarının iptaline ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile cilt 39, 12 numaralı tapu kaydının iptaline ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/193 KARAR NO : 2023/865 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 24.01.2022 NUMARASI : 2021/16 ESAS - 2022/10 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptal ve Tescil (Orman Parseli Hakkında), Olmadığı Takdirde KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidinin 3116 Sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılarak kesinleştiği, daha sonra 24 nolu orman tahdit komisyonunca 1998 yılında, 1951 yılında yapılan tahdidin aplikasyonu ile 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması yapılmıştır. Aplikasyon haritası ile tahdit haritası birbiriyle uyumludur. Ne var ki; aplikasyon ve 2B uygulamasına ilişkin çalışma tutanaklarında, çekişmeli 1088 sayılı parselle ilgili aplikasyonda parsel sınırlarının takip edilerek hattın belirlendiği ve parselin orman tahdidi dışında bırakıldığı belirtilmiştir. Oysa ki, gerek tahdit haritasında ve gerekse aplikasyon ve 2B haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren 1112-1113 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat, doğu-batı istikametinde düz seyretmekte olup çekişmeli taşınmaz kısmen tahdit içinde kalmaktadır....
Kadastro Mahkemesi’nin 2002/5-18 sayılı kararı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığı anlaşıldığı takdirde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden eylemli orman niteliğinde olup olmadığı araştırılarak eylemli orman olduğu saptandığı takdirde 6831 sayılı Kanun’un 11/5.maddesi gereğince Orman İdaresinin bu tür yerlerin orman olarak tahsisini Hazineden idari yolla talep edebileceği gibi dava yolu ile de ileri sürebileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
O halde, çekişmeli taşınmazın öncesi itibarıyla orman olduğu, genel arazi kadastrosu yoluyla oluşan tapu kaydının yasal değerinin bulunmadığı, kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı,bu nedenle, tapu kaydı geçerli hukuki sebepten yoksun olduğundan, yasanın koruyuculuğu altında bir kayıt olarak değerlendirilemeyeceği, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı kalmadan açılacak dava sonucu tapunun iptal edilebileceği gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kesin hüküm bulunduğu...
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1099 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan,...
Alınan raporlar ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde ormanların olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün bulunmadığından, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu sonucuna ulaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava,Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) istemine ilişkindir....