ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2014 NUMARASI : 2010/538-2014/722 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal, tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davaya konu Mersin ili Silifke İlçesi Sabak mahallesi, 114 Ada, 65 Parsel sayılı taşınmazın bulunduğu mahalde gerçekleştirilen kadastro çalışmalarının 15/1/2010 tarihinde tarihinde kesinleşmiş olması, dava tarihinin 30/6/2020 tarihi olması nedeniyle 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı anlaşılmış ve bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....
Ayrıca davacı taraf kadastro öncesi sebebe dayanarak davayı açmış ise de , davalının kendilerini kandırdığını beyan etmektedirler.Fakat kadastronun geçtiğini ve taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiğini dava tarihinden 2 yıl önce öğrendiklerini hem dava dilekçesinde hem de duruşma sırasında alınan beyanında dile getirmiş olup,yargıtayın genel kabulü doğrultusunda TBK'nın 31.maddesi kapsamında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde hileye dayalı olarak tapu iptal tescil davası açmadıklarından davanın reddine dair karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı)istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14....
Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalının zilyet olduğu, dosyadaki tapu kayıtlarına göre de muristen kalan taşınmazların taksim edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kararın gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli 149 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki kadastro tespiti 19.6.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu kaydındaki 2008 yılında yapılan düzeltme davalının soyadına dair olup bu durum kesinleşme tarihini değiştirmemektedir. Davacının kadastro öncesi sebebe dayalı olarak 17.4.2013 tarihinde dava açtığı tespitin 19.6.2001 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır....
Bu durumda tutanakların kesinleştiği tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro öncesi nedenlere dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14. Hukuk Dairesi iş bölümünün 23. maddesinde; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Dava, kadastroca tescil harici bırakılan taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasına dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davalı Hazine, yörede kadastro çalışmalarının 1974 yılından önce yapıldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı Belediye ise dava konusu taşınmazın kadastro sırasında tespit dışı bırakıldığını, 16.06.1999 tarihinde ham toprak niteliğiyle ihdasen Hazine adına tescil edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kadastro gören yerlerde kadastro öncesi tapuların hukuki değerlerini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden davada dayanılan 1278 tarihli 126 numaralı tapu malikinin davacıların miras bırakanları olduğu, bu kaydın revizyon görmediği yörede kadastro çalışmalarının 27.12.1962-25.01.1963 tarihleri arasında yapıldığı, tarafların beyanlarına göre de çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/121 esas 2020/89 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talebi doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar, davacı tarafından daha önce açılan Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1263 E-2013/405 K sayılı dosyalı ile işbu dosyanın taraflarının ve konusunun aynı olduğu önceki dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, Elbistan 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2014 NUMARASI : 2012/581-2014/35 -KARAR- Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Daha önce aynı hukuksal nedene dayalı olarak davalı aleyhine açılan Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/208 Esasına kayıtlı tapu iptal ve tescil davasında Mahkemenin 2012/190 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tarafından incelenmesi istenilmekle Dairemizin 24.10.2013 tarih 2013/14192-14504 E. K. sayılı kararı ile Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 26.12.2013 tarih 2013/12690-13546 E. K. sayılı ilamı ile meydana gelen görev uyuşmazlığı Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 23.01.2014 tarih 2014/40-287 E.K. sayılı ilamı ile "Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.01.2014 gün ve 2012/56 esas 2014/6 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 10.09.2015 gün ve 9541-10644 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, davanın tapu iptal-tescil talebi yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 06.02.2014 tarih, 2012/56 Esas ve 2014/6 sayılı karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle, Daire'nin 10.09.2015 tarih, 2014/ 9541 Esas ve 2015/ 10644 Karar sayılı ilamı ile; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olduğu, çekişme konusu taşınmazların senetsizden davalılar adına kadastro ile tespit...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil davasının reddine, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmiş olup, karar tapu iptal ve tescil davasının davacıları tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....