Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muvazaa Nedenli İle Tapu İptal Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından Borçlar Kanunu 19. madde kapsamında muvazaa nedeni ile tapu iptal tescil davası açıldığının, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi kapsamında aile konutuna ilişkin usulune uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının ve mal rejimi kapsamında doğacak haklara ilişkin açılan muvazaa hukuki nedenine dayalı eldeki davada davacının subjektif hakkının bulunmadığından bahisle usulden red kararı verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/470 ESAS 2020/39 KARAR DAVA KONUSU : Aile konutu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil KARAR : Fethiye 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Öncelikle eldeki davanın Tapu İptali ve Tescil olmadığı takdirde Sebepsiz Zenginleşme Nedenli Alacak istemli ve konulu terditli dava olduğunu, terditli davaların da sadece birden fazla ve birbirine alternatif talepleri içerir tek bir dava olduğunu, yerel mahkemenin eldeki terditli davada gerek tapu iptali ve tescil talebi gerekse sebepsiz zenginleşme nedenli alacak talebi yönünden vermiş olduğu kararların kaldırılması gerektiğini, davalılar adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili kullanım kadastrosu çalışması 26/04/2010 tarihinde yapılmıştır....
İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eski eş adına tescil isteğine, birleşen dava mal rejiminin tasfiyesi ile aynen taksim, aynen taksim mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece "...yine davacı tarafça tapu iptal tescil isteminde bulunulmuş ise de TMK'ya göre katılma alacağının parasal bir alacak hakkı olup, tapu iptal ve tescil istenemeyeceği dikkate alınarak davacının tapu iptal tescil isteminin reddine karar verilmiştir." denilmek suretiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aynen taksim isteğine ilişkin değerlendirme yapıldığı, asıl davadaki muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eski eş adına tescil isteği hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil-olmadığında eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal ve tescil davası reddedilmiş, alacak davası kısmen kabul edilmiş, hüküm taraflarca her iki dava yönünden temyiz edilmiş bulunduğundan öncelikle, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.06.2014(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, eklemeli ziyetlik ve kadastro öncesi hukuksal nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, her ne kadar Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 29.03.2016 tarihli kararında uyuşmazlık bağışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği olarak nitelendirilmişse de bu nitelendirmenin maddi hata nedenli olduğu anlaşılmakla Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
a devrettiğini ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile önceki malik diğer davalı eş .... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı eş .... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalı ..... usulüne uygun tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmadığı gibi, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasına yönelik isteğin reddine, alacağa ilişkin talebin kabulü ile 30.600,00 TL katkı payı ile 6.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 36,600,00 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından hükmün iptal ve tescile yönelik bölümü temyiz edilmiştir. Asıl dava, mal rejiminin tasfiyesi ile öncelikle katılma alacağı karşılığı olarak tapunun yarı payının iptali ile tescil, olmazsa alacak isteğine, birleşen 2010/418 Esas, 2010/1070 Karar sayılı dava dosyasında ise davalı eş ... .. tarafından diğer davalı....'...
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muvazaa nedenli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, davacı tarafın dava dilekçesinde davanın ileri sürülüş ve anlatımında davaya konu taşınmazın davacının annesi Ayşe Şuvağ adına kayıtlı iken davalıya tapuda devrinin yapıldığı, dava dilekçesi içeriğinde bu satış işleminin muvazaalı olduğu, bu devir ile saklı payının da ihlal edildiği, iddiası ile annesi adına tescil, dilekçenin sonuç bölümünde de davacı kendi adına tescil istemiş olduğu, istinaf dilekçesinde de anne adına tescil talebinde bulunduğu, dolayısıyla davacının muvazaa nedenli tapu iptali ve tescil yönünden aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava,muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olmayıp doğrudan tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.5.2011 tarih 1 sayılı kararı uyarınca “Asliye Hukuk Mahkemelerince verilen tapu iptali ve tescili davasının kabulle sonuçlanıp kesinleştikten sonra buna bağlı olarak açılan tazminat davaları”nın Yüksek 1. Hukuk Dairesinin görev alanında olduğu kararlaştırılmıştır. Somut olaya gelince, davada tapu iptal ve tescil yönünden bir talep bulunmaksızın tazminat ve ecrimsil isteğine ilişkin açılan davada mahkemece tazminata karar verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın ayrıntılarına ve muvazaa ile ilgili açıklamalara ilamda yer verildiğinden ayrıca tekrar edilmeyecektir. Ayrıca dava konusu olayda muvazaalı işlem, taşınmaz satışına ilişkin olduğundan değerlendirme, taşınmaz satışlarında muvazaa ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK’nın 19. maddesine dayanılarak açılan bir davada, muvazaa iddiasının kabulü hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip tapu iptali ve tescil yerine kıyasen davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır....