WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı, tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Çekişme konusu taşınmazın 28.01.2005 tarihli resmi akitle satış suretiyle davalıya temlik edildiği kayden sabittir. B.K.’nun 217. maddesi delaletiyle 211. maddesi uyarınca, bedel ödenmediği takdirde taşınmazın sicil kaydının tekrar davacıya döneceğine dair ihtirazi kayıt dermeyan edilmediği gözetilerek iptal tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan bedelin alınmadığı konusunda ispat yükü kendinde olan davacıya, yemin teklif etme hakkı iki kez hatırlatılmış ve verilen kesin süreye rağmen bu hakkın kullanıldığı,bedel isteği de kanıtlanamamış olduğundan tazminat talebinin de reddi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724 ve devamı maddeleri gereğince açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece tapu iptal tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne, birleştirilen davada tazminat isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı/davacı ... tarafından asıl davada ... lehine hükmedilen tazminata ilişkin olarak temyiz edilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/295 E. - 2010/70 K. sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve orman vasfı ile tesciline karar verildiği, yenileme kadastrosu sırasında taşınmazın 487 ada 1 parsel sayısı, 969,83 m2 yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, tapu iptal ve tescil hükmünün 23/12/2010 tarihinde kesinleştiği, 14/05/2015 tarihinde ise eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

        Dava konusu taşınmaz haksız eylem sonucu davacının elinden çıkmış olup bu durumda zarar ayni hakkın sona erdiği tarihte doğar, tapu iptali ve tescil davası açılarak geri alma hakkı mevcut olduğu sürece ayni hakkın sona erdiği düşünülemez. Davacı tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin dava dışı son malikler ... ile ... hakkında Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açılmış, mahkemece reddedilen karar 06/12/2012 tarihinde keşinleşmiştir. Dolayısı ile davacı zararı bu tarihte öğrenmiştir. Haksız fiilde zamanaşımı zarar ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağına göre zamanaşımının başlangıcı tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi olarak alınmalıdır. TBK 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar....

          Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, tapulu bir taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bilindiği üzere ve kamu düzeni gereğince tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Somut olaya gelince; davacı ile davalılar murisi Mediha arasında hukuken geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığından mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davacının tapu iptal ve tescil talebi yanında ikinci kademede tazminat isteği de bulunmaktadır....

            Mahkemece, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil davasının reddine, tazminata ilişkin davanın ise kısmen kabulü ile ağaçlar için 1715 TL, ahır için 975 TL olmak üzere toplam 2690 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 227 ada 28 parsel, 21.11.2007 gün 13 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı açıklanarak kadastro yoluyla Veli Karaca mirasçıları olan davalılar ve dahili davalı adına 3.10.2008 tarihinde tescil edilmiştir. 24.2.1960 gün 287 sayılı tapu Veli Karaca adına kayıtlı iken 21.11.2007 gün 13 sayı ile mirasçıları ve görülmekte olan davanın davalıları ile dahili davalı adına intikal görmüştür. Mirasçılık belgesine göre, tapu maliki 9.11.2002 tarihinde ölmüştür. Mahkemece, iptal ve tescile ilişkin istek bölümünün reddine karar verilmişse de dosya içeriğine uygun düşmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı üzerine hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça tapu iptal tescil istemi yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davalılar ... ve ... yönünden açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının tazminata ilişkin açmış olduğu davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

                  Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu