Hükmü, davacı ve davalı temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
Davalı ...;, tapu tahsis belgesinin bir mülkiyet belgesi olmadığını, yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesi olduğunu, tapu tahsis belgesinin varlığının, tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tesisi için yeterli olmadığını, tahsise konu yerde 3194 sayılı İmar Kanununun 19. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı işlemler ve İmar Kanununun bir maddesinin değiştirilmesi hakkında kanun uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması, ilgilisine tapu tahsis belgesi gereğince, bir başka yerden tapu tahsisi yapılmamış olması, tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmamış olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. 2.2. Davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.05.2018 gün ve 2015/15763 Esas, 2018/4146 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ...'in davasının feragat nedeni ile reddine, bu davacı dışında kalan davacılar yönünden HMK 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiş, Dairemizce hüküm 28.05.2018 tarih, 2015/15763 Esas, 2018/4146 Karar sayılı ilamında yazılı nedenlerle bozulmuştur....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, tapu tahsis belgesine dayanarak tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat kararı verilmesini istemiş olup yukarıda açıklandığı gibi idari bir işlem ve kararın iptali istenmediğinden uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoksada tazminat talebine ilişkin tarafların göstermiş olduğu deliller değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken olayına özgü olarak verilen Uyuşmazlık Mahkemesi kararından söz edilerek idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık, hukuki yönden geçerliliğini korumayan tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescile karar verilip verilemeyeceği noktasındadır. 2. İlgili Hukuk Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için öncelikli koşul hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmasıdır. 3. Değerlendirme 1....
Mahkemece, davanın tapu tahsis belgesine ve zilyetliğe dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, yapılan keşif ve teknik tespitler ile alınan kayıtlara göre, davacıya ait yapının ve bahçenin bulunduğu alanın tahsis belgesine konu yer ile aynı yer olmadığı anlaşıldığından haklı görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkeme tarafından tapu tahsis belgesine konu yer ile tescili istenilen yerin aynı yer olmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuşsa da; davacı vekili 11/02/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde dava konusunun tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığını, 17/11/2014 havale tarihli dilekçesinde de davacının tapu tahsis belgesinin kapsamı dışında kalan dava konusu yeri uzun yıllardır zilyet ve tasarruf ettiğini, davanın TMK'nın 713. maddesine dayandığını belirterek tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğunu açıklamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.5.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı adına 1984 yılında yapılan tahsis 167 metrekare içindir. ... İlçesi ... mahallesi 1249 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde ıslah imar uygulaması yapılmadığı bilirkişi raporundan anlaşıldığı gibi taşınmazın bulunduğu yerel idare 19.10.2004 günlü yanıtında çekişmeli parselin 1/5000 ölçekli ... nazım planında bitişik iskan sahasında kaldığını bildirmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda tahsise konu yer ile davacıya ait gecekondunun bulunduğu yerin aynı yer olmadığı, tapu tahsis belgesinin tescili talep edilen yeri kapsamadığı ve davacıya ait gecekondunun dere yatağında kaldığı, tapu tahsis belgesindeki yerin imar planında park alanında kaldığı, tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından tapu iptal ve tescil talebi ile aynı değer ve nitelikte bir taşınmazın davacı adına tescili talebinin reddine karar vermek gerektiği, tapu tahsis belgesi mülkiyet belgesi ya da mülkiyetin naklini sağlayan bir belge olmadığına göre hak sahibi mülkiyet hakkına sahip kişilerden farklı olarak taşınmazın rayiç bedelini değil ancak ödediği bedeli isteyebileceği, ancak ülkemizde yaşanan enflasyonun uzun yıllardan beri yüksek oranda seyretmesi nedeniyle paranın değer kaybı, bununla ters orantılı olarak devamlı düştüğünden...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına 1985 yılında tapu tahsis belgesi verildiğini ve bu hususun tapuya şerh edildiğini ileri sürerek 7896 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tahsis belgesine dayalı şahsi haktan kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....