"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili banka ile... San.Tic.A.Ş arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin zamanında geri ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, borcun ipotekle güvence altına alındığını, ayrıca bankanın kendi teminat mektubunu güvence olarak vermesinin usule aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/542 KARAR NO : 2021/1624 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARAYÖNÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2016/39 ESAS 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/26 Esas ve 2019/219 Karar Karar sayılı dosyasında, davalı T4 açılan bedel tespit ve tescil davasının kabul ile sonuçlandığı, tescil yönünden kurulan hükmün yasa gereğince kesin olduğu, hüküm tarihi olan 13/06/2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 08/10/2019 tarihine kadar yaklaşık 4 ay geçtiği, ilk derece mahkemesi hüküm tarihi itibarı ile tescil hükmünün kesin olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/25 Esas ve 2019/218 Karar sayılı dosyasında, davalı T4 açılan bedel tespit ve tescil davasının kabul ile sonuçlandığı, tescil yönünden kurulan hükmün yasa gereğince kesin olduğu, hüküm tarihi olan 13/06/2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 08/10/2019 tarihine kadar yaklaşık 4 ay geçtiği, ilk derece mahkemesi hüküm tarihi itibarı ile tescil hükmünün kesin olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/44 Esas ve 2019/233 Karar sayılı dosyasında, davalı T4 açılan bedel tespit ve tescil davasının kabul ile sonuçlandığı, tescil yönünden kurulan hükmün yasa gereğince kesin olduğu, hüküm tarihi olan 13/06/2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 08/10/2019 tarihine kadar yaklaşık 4 ay geçtiği, ilk derece mahkemesi hüküm tarihi itibarı ile tescil hükmünün kesin olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/28 Esas ve 2019/246 Karar sayılı dosyasında, davalı T4 açılan bedel tespit ve tescil davasının kabul ile sonuçlandığı, tescil yönünden kurulan hükmün yasa gereğince kesin olduğu, hüküm tarihi olan 17/07/2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 08/10/2019 tarihine kadar yaklaşık 3 ay geçtiği, ilk derece mahkemesi hüküm tarihi itibarı ile tescil hükmünün kesin olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/35 Esas ve 2019/227 Karar sayılı dosyasında, davalı T4 açılan bedel tespit ve tescil davasının kabul ile sonuçlandığı, tescil yönünden kurulan hükmün yasa gereğince kesin olduğu, hüküm tarihi olan 13/06/2019 tarihinden, terkin dava tarihi olan 08/10/2019 tarihine kadar yaklaşık 4 ay geçtiği, ilk derece mahkemesi hüküm tarihi itibarı ile tescil hükmünün kesin olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki devir ve temliki engelleyen tedbir mülkiyet hakkını sınırlandırdığından bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1091 Esas KARAR NO : 2022/1074 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 23/12/2021 KARAR TARİHİ : 01/12/2022 YAZIM TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili .....'ın 09/05/2008 tarihinden itibaren İstanbul İli, .... İlçesi, ... Mah. .... parsel, 11 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın eski maliki olan .... tarafından 16/05/2001 tarih ... yevmiye numaralı işlem ile dava dışı 3. Kişi ... San. Ve Tic. Ltd. Şti....
Sayılı dosyasında 19.11.2009 tarihli tensip tutanağı ile şikayete konu taşınmaz üzerine "dava açıldığı" şerhi konulmasına karar verildiği, bu karar üzerine Gelibolu Tapu Müdürlüğünce 19.11.2009 tarih ve 7416 yevmiye numaralı işlemle şerhin tapu kaydının beyanlar hanesine işlendiği, 08.12.2010 tarihli hükümle şerhin kaldırılmasına karar verildiği, bu karar üzerine Gelibolu Tapu Müdürlüğünce 15.02.2011 tarih ve 1032 yevmiye numaralı işlemle şerhin kaldırıldığı, Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/533 E. - 2016/235 K....
Tüm bu açıklamalardan dava konusu ipoteğin inşaat teminat ipoteği olduğu ve ipoteğin miktarı sözleşmedeki ve tapu kaydındaki miktar ile sınırlı olmayıp inşaatın tamamlanma oranına göre belirlenmesi gerektiği, yükleniciye devredilmiş olan arsa payları ve bağımsız bölümler üzerinde ki inşaat teminat ipoteğinin kaldırılması yüklenicinin inşaat sözleşmesinden doğan edimlerinin tamamını ifa etmiş olmasına bağlı olduğu ve mahkemece bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmadan bir karar verildiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece yapılması gereken ipoteğin inşaat teminat ipoteği olduğu gözetilerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediğinin araştırılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....