b)Çekişmeli parselin beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan ... ...'...
Davalı tapu sicil müdürlüğü vekili; tapu kaydındaki şerhin terkininin mahkeme kararı veya ilgililerin rızası ile olacağını, lehine zilyetlik şerhi bulunan kişinin öldüğünü, husumetin mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, tapu sicil müdürlüğünün pasif husumet ehliyetinin olmadığını, hak düşürücü sürelere uyulmadan dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 3431 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olan "Zilyade Akif Seyfeli Ömer oğludur" şeklindeki şerhin silinmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı tapu sicil müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkin olup, bu tür davalarda husumet kural olarak şerh lehtarına yöneltilerek dava açılır....
Davacı taşınmazı 11/11/2009 tarihinde üzerinde herhangi bir takyidat ve şerh bulunmaksızın satın almıştır. Davacının taşınmazı satın almasından uzun yıllar sonra davalı tapu müdürlüğünce taşınmazın tapu kaydına re'sen 10/05/2017 tarih ve 5120 yevmiye sayılı işlemle dava konusu şerh re'sen işlenmiştir. Davacının taşınmazı satın aldığı tarihte tapu kaydında dava konusu şerh mevcut değildir. Davacının tapu kaydının aleniliği ilkesi gereğince tapu kaydına güvenerek iyiniyetle 11/11/2009 tarihinde satış suretiyle iktisap ettiği taşınmazın tapu kaydına uzun yıllar sonra davalı idarece yasal dayanağı olmaksızın re'sen konulan dava konusu şerhin yolsuz olduğu ve hukuka aykırı olarak tescil edildiği hukuki dayanağının bulunmadığı şerhin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla yerel mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu şerhin terkinine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, taşınmazın tapu kaydında şerh bulunduğu açıkta görülmesine rağmen yerel mahkemenin şerh bulunmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmekle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıda açıklaması yapılan HMK 355. maddedeki düzenleme gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava taşınmazın tapu kaydına konulan 31/b şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde kamulaştırmadan önce idarenin yapacağı işlemler ve idari şerh düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre, idare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.” hükmü yer almaktadır....
DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Taraflar arasında görülen ve yukarıda gösterilen davada verilen karara ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi....
Dava, tapu kaydındaki ihtiyati haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Halkbank A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dışı yükleniciyle müvekkili ve diğer arsa sahipleri arasında yapılan ... 4....
Kabule göre de; yukarıda değinildiği gibi eldeki dava konusu 5471 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki mevcut ihtiyati tedbir şerhinin tapu müdürlüğünün yevmiye defterinin 467 yevmiye sırasında yazılı dava dosyalarından hangisi kapsamında şerh verildiğinin araştırılması gerekirken, dava konusu taşınmazla ilgisi olmayan 1993/172 Esas sayılı dosya kapsamında şerh konulduğu kabul edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Diğer taraftan davacı, Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 4070 Sayılı, tapu fazlalıklarının Hazine’ye ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarında şerh bulunan taşınmaz mallardaki fazlalıkların bedeli karşılığı tapu maliki veya mirasçılarına satılmasına dair 4706 ve 4706 Sayılı Kanunda değişiklik yapan 4916 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvurulduğunu da ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu hak düşürücü sürenin varlığı nedeniyle davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....