"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 4.10.2004 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 20.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki intifa hakkı şerhinin sicilden silinmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. İntifa hakkı şerhinin silinmesi 8 ayrı parsel için istenmektedir. Görevsizlik kararı verilirken 5.12.2005 günlü bilirkişi raporundaki toplam değer nazara alınmıştır. Raporda gösterilen değerler Hazineye ait payların mülkiyete esas rayiç değerleridirler....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında, davalı ...'ın payı üzerindeki intifa hakkının tespit edilen bedel üzerine yansıtılmamış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün birinci fıkrasının sonuna "tapu kaydındaki intifa hakkının bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 794.maddesince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre intifa hakkı konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vaz geçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi tanır. Somut olaya gelince; Davada, yukarıda sayılan taşınmazların maliki olan ...’ın mirasçısı olan davacı, mirasçılardan annesini davalı göstermek suretiyle murisi ... ile davalı arasındaki intifa sözleşmesinin muvazaalı düzenlendiğini ileri sürmüştür....
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....
İntifa hakkı, Türk Medeni Kanununun 794 ilâ 822. maddelerinde düzenlenmiş olup; intifa hakkının taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği; aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağladığı (m.794); intifa hakkının taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı; taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile, durumu bilenlere karşı ileri sürülebileceği, tescil edilmiş ise, herkese karşı ileri sürülebileceği (m.795) hüküm altına alınmıştır. İntifa hakkının sona ermesine ise, TMK'nun 796. maddesinde -sona erme sebepleri-"intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....
Bayilik Sözleşmesi’nin feshine, intifa hakkının kaldırılmasına, tapu kaydındaki şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi, cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece, davalı şirketin dağıtım şirketi iken 02.12.2004 tarihinden itibaren depolama şirketi lisansına sahip olduğu, davacının incelenen ticari defterlerinde davalı şirketle bayilik cari hesap giriş çıkışının olmadığı, sözleşmenin devamında fayda bulunmadığı, bu durumun davacının kusurundan kaynaklanmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, bayilik sözleşmesinin feshine, intifa hakkının kaldırılmasına, tapu kaydındaki şerhin silinmesine, davalı tarafından davacıya verilmiş malzeme ve yapılmış masraf var ise, iddia ve ispat ederek dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ......
Mahkemece, kısa kararda davalı ...Ş.nin intifa hakkının hissedara düşen satış bedeli üzerinden devamına ve satış bedelinin tapu kaydındaki hisselere göre taraflara dağıtılmasına karar verildiği halde, gerekçeli hükümde intifa hakkına ilişkin olarak bir karar verilmediği gibi, satış bedelinin %14,78'nin davacıya ödenmesinden sonra geriye kalan miktarın tapu kaydındaki hisselere göre taraflara ödenmesine karar verilmiştir. Bu durumda kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili bulunmaktadır. 10.4.1992 gün, 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile yeni bir karar vermekten ibarettir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil ile tapu kaydındaki intifa hakkı şerhinin terkini istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 1049 ada 18 parsel sayılı taşınmazda, paydaşlar ..., ..., Nedim İrengün ve Çiğdem Bitlis'in hisselerini davalı şirkete 25.12.2014 tarih 77088 ve 77086 yevmiye numaralı satış işlemleriyle devrettiğini, taşınmazın tapu kaydında yer alan intifa hakkı şerhinin ortaklığın giderilmesi davası devam ederken ve önalım hakkının kullanılması engellenmek amacıyla kötü niyetle tesis edildiğini belirterek, dava konusu paylara yönelik kayıtlar üzerindeki intifa hakkı şerhinin terkinine ve önalım hakkı nedeniyle bu payların müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki intifa hakkı sahibinin sağ olup olmadığı ve intifa hakkının devam edip etmediği araştırılarak devam ettiğinin tespiti halinde intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, ilgilisinin davaya dahil edilmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının taşınmaz üzerindeki ipoteği, bu ipoteğe ilişkin başlatılan takibi bilerek intifa hakkını kurdurduğunu, müvekkili bankanın taşınmaz üzerine intfa hakkı konulmasına ilişkin herhangi bir muvafakati bulunmadığını, müvekkili bankanın rehin hakkının intifa hakkından önceki tarihte tesis edildiğinden öncelikli olduğunu, mahkeme tarafından yapılan icra ihalesine ilişkin dosya incelendiğinde intifa hakkı ile satışa muvafat edildiğini, taşınmazın intifa hakkı ile yüklü ya da intifa hakkından ari satıldığına dair hiçbir ibarenin yer almadığını, dosyanın eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, tapu sicili üzerinde kayıtlı hakların birbirlerine üstünlüğünün bu deftere yazım tarihi ve sıra numarasına göre belirlenidğini, tapu tescil sırasında tapu müdürlüğünce resen kaldırılmasını gereken intifa hakkının kaldırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi ile düzeltilerek intifa hakkı bedelinin yatırılmaksızın...