Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/230 Esas ve 2012/467 Karar sayılı ilamında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, dava açıldıktan sonra haciz konulduğu gerekçesi ile hiç bir inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin hükmedilen bedele yansıtılmadığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının davalı idareye yüklendiği, Bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.04.2021 tarih ve 2020/7477 Esas - 2021/5157 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir, Davalı idare vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde görülmemiştir....

      Madde uyarınca hacizlerin düştüğünü, hacizlerin düşmesi akabinde tapu maliki 3. Kişi sıfatıyla haczin kaldırılması İcra Müdürlüğünden talep edilmişse de; 09.07.2020 tarihli tensip tutanağı ile "Tapu iptali ve tescil davaları nedeniyle hacizlerin kaldırılması genel mahkemede dava açılması yolu ile olması gerektiğinden 3. Şahıs T1 vekili Av. T2 haciz kaldırma talebinin reddine karar verildi. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 29.09.2016 tarih 2016/24634 esas 2016/20122 Karar )" şeklindeki gerekçe ile taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının, usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, karara dayanak Yargıtay ilamının konu ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, söz konusu ilama konu somut olayda İİK 106 ve 110....

      Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki haczinin tespit edilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin, tespit edilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve alacakların hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmemiş olması, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak tapu maliki ölü ...'dan davalılar ... ve ...'ya intikal edecek hissesi üzerindeki haczin hükmedilen bedele yansıtılmasına'' ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tapu kaydındaki ipotek rehninin 20.06.2014 dava tarihinden sonraki tarih olan 23/06/2014 tarihinde kaldırıldığı, böylelikle davanın konusuz kaldığı, davacı vekilinin dava dilekçesine ekli olarak sunduğu 14/08/2006 tarihli yazıda davalı bankanın tapu sicil müdürlüğüne dava konusu tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, yine davacının 30/05/2014 tarihli talebine ilişkin olarak davacıya 03/06/2014 tarihinde cevap verildiği ve bu konuda görüş istendiğinin ve gelen cevabi yazıya göre hareket edileceğinin bildirildiği, ancak davacının banka cevabını beklemeyerek işbu davayı açtığı, Oltu Tapu Müdürlüğü' nce davalı bankanın önceki talebinin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediğine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen itirazın süresi içinde ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, konusu itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haczin kaldırılmasına isteyen vekili, ilamsız icra takibine yapılan itirazın alacaklı vekiline 08.10.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 7 gün içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının talep edilmemesi veya aynı sürede dava açılmaması nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur....

              Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerinde, haciz tarihinden önce, 3. kişiler lehine tesis edilmiş ipoteklerin bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta gerekli araştırmaların yapılmadığı görülmektedir....

              Tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkininde genel mahkemeler görevlidir. Bu talebin tapu sicil müdürlüğü tarafından yerine getirilmemesi veya hak sahiplerinin terkin için başvurmaması ya da icra müdürlüğü tarafından terkine ilişkin yazı yazılmaması halinde terkin talebinde bulunan kişi genel mahkemelere dava açarak yolsuz olduğunu iddia ettiği kaydın düzeltilmesini isteyebilir. Diğer yandan İcra İflas Kanununun 4. maddesi gereğince icra mahkemeleri icra dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetlerle itirazları inceleme mercii olup somut olayda icra dairesinin İcra İflas Kanunu hükümlerine aykırı olarak tesis ettiği bir haciz işleminin varlığından da söz edilmemektedir. Mahkemenin davayı ret gerekçeleri arasında saydığı değinilen hususlar yerinde değildir. Ancak, haciz şerhinin terkini için açılan davalarda Tapu Sicil Tüzüğünün 78. maddesi hükmünün gözetilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu