Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.12.2004 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.4.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir....

    Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolayısıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir....

    Şti. ile davacılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, söz konusu taşınmazlarda yapılacak inşaattan, borçlu adına geçecek bağımsız bölümlere ihtiyati haciz konulması, bu aşamada haciz konulamıyorsa beyanlar hanesine şerh verilmesinin" istenilmesi üzerine söz konusu taşınmazların beyanlar hanesine davacıların paylarını da kapsayacak biçimde 26/07/2017 tarih ve 16464 yevmiye numarası ile şerh düşüldüğü bildirilerek tapu kütüğüne beyanlar hanesine şerh düşülmesine ilişkin yasal düzenlemelerde sınırlı hallerde şerh verilebileceğinin belirtildiğini, konulmuş olan şerhin yasal olmayan yolsuz bir işlem olduğunu, konulan şerhin tasarruflarını sınırladığını, tarafı olmadıkları borçtan dolayı maliki oldukları taşınmazlara sınırlayıcı şerh verildiği belirtilerek davalı Tapu Müdürlüğüne yönelik olarak açılan işbu dava ile tapu kütüğüne işlenen şerhin kaldırılmasının talep edildiği, açılan davaya ilişkin olarak davalı tarafın davanın reddini istediklerini, davanın şerhin lehtarına açılması...

    Dava konusu taşınmazın tapu kaydına 24/02/2010 tarihinde işlenen ihtiyati tedbir kararı bu tarihten sonra 3.kişiler için alenilik oluşturacağından bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için TMK'nun 1020.maddesindeki tapu sicilinin açıklığı prensibi gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden bu tarihten sonra tapu kaydına düşülen haciz şerhlerinin kaldırılması gerekmektedir....

    Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmaz. Haciz tarihi itibarıyla uygunlanması gereken İİK'nın 106. maddesi gereğince alacaklının haczolunan taşınmazın satışını hacizden itibaren 1 yıl içinde istemesi gerekir. Aynı kanunun 110.maddesine göre de, yasal sürede malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Somut durumda takip dosyasında alacaklı vekilinin davaya konu taşınmaza ilişkin 25/08/2017 tarihli ve 19/09/2017 tarihli haciz talepleri mevcut ise de, taşınmaz tapu kaydındaki haciz şerhinin 25/08/2017 tarihli haciz yazısı üzerine işlendiği tapu kaydındaki takyidat şerhi ile sabit olup kaydında 19/09/2017 tarihli talep üzerine işlenen haciz şerhi bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.01.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 675 ada 48 parsel sayılı taşınmazda, tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan ihtiyati tedbir ve haciz şerhlerinin kaldırılmasını talep etmiş, davayı şerh lehtarlarına değil, tapu müdürlüğüne yöneltmiştir....

      Sözleşme 03.12.2008 günü tapu kaydına şerh verilerek “başlama tarihi:03.12.2008, süre:118” olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, mülkiyeti nakil borcunu yüklenen ...’ın bedeli ödenen 78 parsel sayılı taşınmazı almayı vaat edenin istemini müteakip 31.03.2009 tarihinde devir ve ferağı vereceği, aksi halde cebri tescil davası açma ... doğacağı düzenlenmiştir. Sözleşme ve tapu kaydındaki şerh birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin ifa olanağının 31.03.2009 tarihinde doğacağı bu tarih öncesinde almayı vaat edenin mülkiyetin devrini talep edemeyeceği anlaşılmaktadır. Şerh ile birlikte ayni etkili hale gelen satış vaadi sözleşmesi Tapu Kanunu’nun 26/6 maddesi uyarınca beş yıl için geçerli olup beş yılın dolmasıyla etkisini yitirir. Somut olayda, sözleşme 03.12.2008 tarihinde tapu kaydına şerh edildiğinden beş yıllık süre dolmamış, dolayısıyla da şerh etkisini yitirmeyip geçerliliğini korumaktadır....

        ten olan alacağı nedeniyle taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi konulduğunu, haciz şerhine dayanak borç ile davacının herhangi bir ilgisi olmadığından sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydındaki haciz şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Davalı- temlik alan şirket vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı- temlik alan şirket vekili temyiz etmiştir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara, bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İİK'nın 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığında hacizlerin konulduğu 1960 tarihinde bu yana geçen sürede haciz alacaklısının alacağını tahsilini, taşınmazın satış yoluyla devredilmesini istemediği, tapu kaydındaki hacizlerin tarihleri, lehtarların tespit edilememesi dikkate alındığında haciz şerhinin devamında hukuki yarar kalmadığı,böylece haciz şerhinin TMK'nun 1010 ve devamı maddelerinde yazılı düzenlemeye aykırı ve usulsüz olup terkin edilmesi, İDM'ce davacının davasının kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır....

          Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkini taleplerinde genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/115 esas 2021/143 karar ve 08/04/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu