İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dava, davacının maliki bulundukları taşınmaza Kamulaştırma Kanununun 7.maddesi uyarınca konulan kamulaştırma şerhinin terkini istemine yöneliktir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7/son maddesinde “idare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir” hükmü yer almaktadır....
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır. (4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıda anılan Tüzüğün 75/4. maddesinde düzenlendiği üzere tapu kaydında düzeltim istemli bir dava açmadan evvel müdürlüklere başvuru yapılması zorunlu tutulmuş ise de, bu zorunluluğun müdürlüğün verdiği kararlara karşı itiraz yollarının tüketilmesi aşamasını kapsamadığı ortadadır. Somut olayda, davacının tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğunu yerine getirdiği anlaşılmakla işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir....
Davacılar ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu parselin 1/2'sinin ... adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açmışlardır....
Bu nedenle, uyuşmazlığın kadastrodan önceki sebebe dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından vekalet ücretine hasren yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazların maliki olan ...’in baba isminin tapu kaydında yazılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastroddan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2016/9956 Esas, 2019/4065 K. sayılı kararıyla; “...davacı vakıf vekilinin dava dilekçesi içeriğine göre dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, çekişmeli 275 ada 2 sayılı parselin kadastro tespitinin kesinleştiği 03.09.1969 tarihi ile davanın açıldığı 26.02.2013 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğine ve somut olayda, Kadastro Kanunu'nun ek-1. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hak düşürücü sürenin istisnasını oluşturacak şekilde, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre; Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi" gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı alacak, birleşen dava ise aynı sebebe dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ..., davacının davasını tapu kaydında düzeltim şeklinde nitelendirmesine rağmen dilekçenin sonuç ve istem kısmında, tapu iptal ve tescil talep ettiğini, bu çelişki nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davanın tapu iptal ve tescil olarak görülmesi halinde; tarafların fiili kullanımları ile tapu kaydında parsel bilgilerinin uyumlu olmaması nedeniyle, bu yanlışlığın tapu kayıt bilgilerinin düzeltilmesi ile çözülebileceğini, tapu iptal ve tescil talebinin de reddi gerektiğini, tapu kaydında düzeltim davasının da görevli Mahkemede açılmadığını, ayrıca husumetin yanlış yöneltildiğini ileri sürerek davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini, davanın açılmasında her hangi bir kusurunun bulunmadığını, cevaba cevap dilekçesinde ise; dava dilekçesinin açıklattırılmasını, tapu iptal ve tescil talebini kabul etmediğini, sadece tapu kayıt bilgilerinin düzeltilmesi talebini kabul ettiğini savunmuştur....