Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "Kurucu" değil "Açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "Emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "Belirli olan" bir işlem için verilebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194.maddesi gereğince aile konutu olduğu iddia edilen dava konusu taşınmazın davacı eşin rızası alınmadan yapılan satışın ve tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesi isteğine ilişkin olup taraflar halen evli bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 19/07/2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 19/07/2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "kira ilişkisinin varlığını ispat davacı kiraya verenin, kira borcunun ödendiğini ispat ise davalı kiracının üzerindedir. Davalı davacının iddia ettiği kira sözleşmesinin varlığını kabul ettiğinde davacı kira ilişkisinin varlığını ispatlamış sayılmaktadır. Davacı çekilen noter ihtarı ile kira ilişkisinin doğduğunu iddia etmiş yazılı bir kira sözleşmesi de sunmamıştır. Davalı ise noter ihtarı ile kira sözleşmesi kurulamayacağını kira sözleşmesi kurulması yönünde irade beyanının bulunmadığını savunarak kira ilişkisinin varlığını kabul etmemiştir....

      Kişi konumunda olup yerel mahkemece konulan "Davalıdır" şerhi müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu, müvekkilinin davaya taraf olması dahi hukuka aykırı iken müvekkili aleyhine oluşabilecek zararların teminat ile güvence altına alınmaması usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece, taşınmazın tapu kaydına işlenen "davalıdır" şerhi kaldırılması aksi halde davacı yandan 1.000.000 TL tutarında teminat alınması taleplerinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedilmesi ara kararının kaldırılmasını talep etme zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.03.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın tapu kaydına işlenen "davalıdır" şerhinin kaldırılmasına, aksi halde davacıdan 1.000.000- TL tutarında teminat alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      TEDAŞ Göksu Bölge Müdürlüğünün cevabi yazılarıyla "kurum tarafından açılmış bedel tespiti ve tescil davası bulunmadığı, taşınmaz sahiplerince kurum aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, Mahkemelerce taşınmazın tapu kaydı üzerine -davalıdır- şerhi koyulmadığı, açılan dava kesinleşmeden taşınmazın satılma ihtimali veya mükerrer dava açılması ihtimali bulunduğu, taşınmazın satılması durumunda malik değiştiği için mahkeme kararının tapu müdürlüğünce tescil edilemediği ve bunun sonucunda kurum zararı oluştuğu tespit edildiği" gerekçesiyle Adıyaman Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurularak tapu kaydı üzerine 31/b şerhi tesis edildiği bildirilmiştir. İcra İflas Kanununun 28.maddesine göre taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme, davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili dairesine bildirmekle yükümlüdür....

      TEDAŞ Göksu Bölge Müdürlüğünün cevabi yazılarıyla "kurum tarafından açılmış bedel tespiti ve tescil davası bulunmadığı, taşınmaz sahiplerince kurum aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, Mahkemelerce taşınmazın tapu kaydı üzerine -davalıdır- şerhi koyulmadığı, açılan dava kesinleşmeden taşınmazın satılma ihtimali veya mükerrer dava açılması ihtimali bulunduğu, taşınmazın satılması durumunda malik değiştiği için mahkeme kararının tapu müdürlüğünce tescil edilemediği ve bunun sonucunda kurum zararı oluştuğu tespit edildiği" gerekçesiyle Adıyaman Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurularak tapu kaydı üzerine 31/b şerhi tesis edildiği bildirilmiştir. İcra İflas Kanununun 28.maddesine göre taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme, davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili dairesine bildirmekle yükümlüdür....

      Kaldı ki, tapu kaydı içeriğinden kamulaştırmasız el atma davasında kurumun talebi üzerine -davalıdır- şerhi konulduğu da anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....

      Kamulaştırmasız el atma davasında idarenin taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir niteliğinde -davalıdır- şerhi konulması yönündeki taleplerinin Mahkemece reddi de tapu kaydına 31/b şerhi konulması açısından hukuken kabul edilir bir gerekçe değildir. İdarenin enerji nakil hakkı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atmasından kaynaklı mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan böyle bir davada taşınmaz payının devrine engel getirmek davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olacağı gibi, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacı hukuken mevcut durumundan dahi olumsuz bir hukuksal konuma geçecektir....

      UYAP Entegrasyonu