Somut olaya gelince; mahkemece her ne kadar dava konusu taşınmazlardaki üç adet haciz şerhinin tamamının dava açılmadan önce terkin edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; güncel tapu kayıtlarına göre dava konusu edilen taşınmazlardaki 01.07.1971 tarihli haciz şerhinin terkin edildiği ancak 17.01.1956 tarihli 275 yevmiye numaralı ve 11.12.1959 tarihli 7228 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin terkin edilmediği anlaşıldığından, davacının 17.01.1956 tarihli 275 yevmiye numaralı ve 11.12.1959 tarihli 7228 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin terkini istemi yönünden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm şerhlerin terkin edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, tapuda yazılı haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü ...... Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,07.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/07/2014 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile haciz şerhlerinin terkini; ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne; haciz şerhlerinin terkini isteminin kısmen kabulüne dair verilen 12/01/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin kaldırılması; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ... İnş. Ltd....
Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Davanın da şerh nedeniyle hak sahibi olan kişilere karşı yöneltilmesi gereklidir. Öte yandan, tapu kayıtlarının düzenli tutulmasından tapu sicil müdürlüğü sorumludur. Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi hükmü uyarınca da tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan da devlet sorumludur. Bu nedenle, hukuki dayanağı saptanamayan haciz kaydının terkini istenirken davanın bu kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlüğüne karşı açılması gerekir Tüm bu açıklamalar sonucu; haciz şerhinin terkini davaları, ancak haciz lehtarlarına husumet yöneltilerek açılabilir. Somut olayda ise dava konusu taşınmazlar üzerine konulan 04.12.1936 tarih 932 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin kim tarafından, hangi amaçla konulduğu tespit edilememiştir....
Mahkemece, taşınmazlar önceki malik yüklenici ... adına kayıtlı iken ve yüklenicinin borcu nedeniyle tapu kayıtlarına haciz şerhlerinin konulduğu ve haciz şerhleri mevcut iken mülkiyetin hükmen yeni maliklerine geçmesi durumunda haciz şerhlerinin korunmasının zorunlu olduğu, haciz şerhlerinin önceki malikle yeni malik arasında bir iç sorun olarak çözümlenmesi gerektiği, alacaklıların koydurduğu hacze bir etkisinin olamayacağı gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar ..., ... ve ... vekili, davacı ... vekili ve davacı ... temyiz etmiştir. Kısaca tanımlamak gerekirse haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davacılar, paylı maliki oldukları 635 ada 26 ve 27 parsel sayılı taşınmaların murisleri Zeliha İnak adına kayıtlı iken 16/03/1992 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 17/03/1992 tarihinde yüklenici ...’a devredildiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, haciz şerhi terkini isteminin reddine dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Türkiye ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava konusu taşınmaz kaydındaki haciz şerhlerinin terkini ile dava konusu taşınmazlardan 7 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tescilini ve hacizlerin bu parsel kaydına taşınmasını talep etmişlerdir. Davalı ... davayı kabul etmiş diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır....
Kaydın terkini istenirken bu kayıtları tutmakla yükümlü tapu sicil müdürlüğünün davada hasım olacağı kuşkusuzdur. Pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi doğru değildir" gerekçesi ile karar bozulmuştur. Davalı Hazine karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Bozma ilamında da vurgulandığı üzere Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde haczi koyan makamın yazısı ile ya da haciz lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkinine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Ancak, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin her zaman yasal prosedürüne göre terkin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu, haczi koyan ilgili makamın, taşınmaz malikinin ya da haciz lehtarının ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda tapu kaydında duran haciz şerhi yolsuz hale gelecektir....
Haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Ancak, taşınmaz kaydındaki haciz şerhlerinin her zaman yasal prosedürüne göre terkin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu hacizi koyan ilgili makamın, taşınmaz malikinin ya da haciz lehtarının ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda tapu kaydında duran haciz şerhi yolsuz kayıt haline gelecektir. Somut olayda da; tapu kaydına işlenen haciz şerhlerinin dayanağı ve akibeti saptanamamış, kimlerin yararına konulduğu belirlenememiş bu nedenle de tapu sicil müdürlüğü tarafından davacının istemi karşılanamamış, sorunun dava yoluyla giderilmesi istenmiştir. Bilindiği gibi, tapu sicil müdürlüğü tapu kayıtlarının düzenli tutulması ile sorumludur. Kayıttaki hatalardan bireylerin hak ve işlem güvenliğini sağlamakla yükümlü olan Devlet sorumludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 109 ve 119 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki haciz şerhlerinde hak sahibinin kimliğinin belirtilmemesinin, 17 parsel sayılı taşınmazdaki haciz şerhinde ise hak sahibi olan kişinin kimliğinin tespitinin mümkün olmamasının, haciz şerhlerinde bedel olmamasının, şerhlerin 1946 gibi çok eski bir tarihte konulmasının ve günümüze kadar şerhler ile ilgili herhangi bir hukuki işlemin başlatılmamasının dava konusu haciz şerhlerinin devamında hukuki yarar bulunmadığını gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacılar üzerine kayıtlı hisseler üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....