Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin sonundaki (verilmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki davacı ... payı üzerindeki ipotek şerhinin bu davacıya ödenecek bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki "ödenmesine" kelimesinden sonra "Tapu kaydındaki ipotek şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına" cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki (ödenmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki ipotek şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece "çekişmeli taşınmazın tapu kaydında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak ismi geçen ...'ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde geçen kullanıcı şerhinin iptali ile "2008 yılından beri bahçe niteliği ile davacıların .../... paylı olarak kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, ........2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerekirken tapu kaydındaki tedbirden bahsedilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı (Tapu kaydındaki tedbir şerhi kalktıktan sonra Davalı ...'e) cümlesinin çıkarılmasına, aynı bendin sonuna (Davalı ... payındaki haciz şerhinin bu davalıya ödenecek bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi gereğince tapu kaydı üzerinde yapılacak değişiklikler ancak mahkeme kararı ile gerçekleştirilebilir, bu nedenle tapuya idari merciilerce düşürülen vakıf şerhinin yasaya aykırı olduğu nedeni ile davanın kabulüne, 627 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine davalı kurum tarafından 03.02.2006 tarih ve 606 yevmiye nolu işlem ile konulmuş bulunan "Sultan ... Vakfı" şerhinin terkinine 11.03.2008 tarihinde karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle dava konusu 627 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosyada bulunan kadastro beyannamesinde tutanağına vakıf şerhinin işlenmediği, bu şerhin 627 ada 1 sayılı parsel kaydına 03.02.2006 tarihinde işlendiği ve işlemin mahkeme hükmüne değil, idarenin tek taraflı istemesi, bu isteğin yetkili Tapu Sicil Müdürlüğünce kabul edilmemesi üzerine idari işlemin İdare Mahkemesi Kararı ile iptali üzerine işlendiği görülmektedir....
Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi gereğince tapu kaydı üzerinde yapılacak değişiklikler ancak mahkeme kararı ile gerçekleştirilebilir, bu nedenle tapuya idari merciilerce düşürülen vakıf şerhinin yasaya aykırı olduğu nedeni ile davanın kabulüne, 275 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine davalı kurum tarafından 03.02.2006 tarih ve 606 yevmiye nolu işlem ile konulmuş bulunan "... ... Vakfı" şerhinin terkinine 11.03.2008 tarihinde karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle dava konusu 275 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dosyada bulunan kadastro beyannamesinde tutanağına vakıf şerhinin işlenmediği, bu şerhin 275 ada 8 sayılı parsel kaydına 03.02.2006 tarihinde işlendiği ve işlemin mahkeme hükmüne değil, idarenin tek taraflı istemesi, bu isteğin yetkili Tapu Sicil Müdürlüğünce kabul edilmemesi üzerine idari işlemin İdare Mahkemesi Kararı ile iptali üzerine işlendiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ve dedesi olan ''....'nın'' kayden malik olduğu bir kısım taşınmazların tapu kayıtlarında soyadının ''... '' olması gerekirken yanlışlıkla ''...'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun şekilde ''.... '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.. Davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; tapu kayıt maliki olan ''....'ın'' nüfus sicilinde soyadı olmadığından tapu kaydındaki kimlik bilgilerinde soyadının düzeltilmesinin istenemeyeceği açıktır. Ancak, idari yönden tapuda intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda “çoğun içinde az da vardır kuralı gereği'' dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görülen ''....'' ile davacının murisi olan ''....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ve dedesi olan ''....'nın'' kayden malik olduğu bir kısım taşınmazların tapu kayıtlarında soyadının ''... '' olması gerekirken yanlışlıkla ''....'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun şekilde ''... '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.. Davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; tapu kayıt maliki olan ''...'ın'' nüfus sicilinde soyadı olmadığından tapu kaydındaki kimlik bilgilerinde soyadının düzeltilmesinin istenemeyeceği açıktır. Ancak, idari yönden tapuda intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda “çoğun içinde az da vardır kuralı gereği'' dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görülen ''....'' ile davacının murisi olan ''....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 356, 765, 834, 851 ve 848 parsel sayılı taşınmazların miras bırakanı ....'a ait olduğu halde, 356, 765, 834 ve 851 parsellerin kayıtlarında "....” olarak; 848 parsel sayılı taşınmazın kaydında ise “ Hasan oğlu Ahmet Yıldırım” olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydındaki yanlışlığın nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....