Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2011 gününde verilen dilekçe ile şerhin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yönünden reddine dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacıya ait 27, 622, 711 ve 712 parsel sayılı 4 adet taşınmazın tapu kaydına, davalı kurumun 14.05.1979 tarih ve 135/22-19857 sayılı ve yine 14.08.1979 tarih ve 135/22-19857 sayılı yazılarına istinaden şerh konulduğunu belirterek, hukuki dayanaktan yoksun şerhlerin kaldırılmasını istemiştir....

    e ait payın kendisi adına tescil edildiğini, ne var ki, taşınmazların ... ... uhdesinde kayıtlı bulunduğu devrede bu kişiye ait borçlardan ötürü birden çok haciz işleminin yapılarak kaydına şerh verildiğini, ... adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu hükmen sabit olduğuna göre bu kayıtlar ile kendisinin sorumlu tutulamayacağını açıklayarak mevcut haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Tapu Sicilinde şerh ve beyanlar hanesine yazılan takyitler ve bu cümleden olanak konulan haciz şerhleri, taşınmazı ve kayıt malikini bir yüküm olarak doğrudan ilgilendirdiği gibi, bu şerhler ve varsa tedbirler ilgili kayıt lehtarınında doğrudan ilgilendirir. Bu cümleden olarak; tedbirin kaldırılması haciz şerhinin silinmesi gibi kararlar tedbir koyduranın ve hacze ilişkin takip alacaklısının bu taşınmaz ile ilgisinin temelden kesilmesini sağladığından bu kişilerin davada doğrudan davalı safında yer almalarını gerektirir....

      Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarih, 2018/4129 Esas, 2019/4081 Karar sayılı ilamıyla, "...mahkemece, taşınmaz maliki tarafından terkini talep edilmediği için tapu sicilinde varolmaya devam eden şerh etkisini devam ettireceğinden ve tapu kaydına bir taraf lehine satış vaadi şerhi işlenerek aleniyet kazandıktan sonra mevcut şerhe rağmen başkaca kısıtlamalar işlenmişse bunlara değer tanınmayacağından, tapunun aleniyet prensibi gereği sonradan konulan şerh sahiplerinin daha önce konulan şerhi gördükleri kabul edileceğinden, dava konusu taşınmazın tapu kaydına, davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3159 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 12.09.2014 tarihli ve 12394 yevmiye numaralı haciz şerhiyle davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 18.06.2020 tarih ve 2019/22 Esas, 2020/146 Karar sayılı kararı ile özetle; ''...Dava konusu Aydın İli, Kuşadası İlçesi, Davutlar Mahallesi, Taşlıbelen Mevkii, 930 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 16/10/2009 tarih ve 12914 yevmiye numarası ile satış vaadi şerhi konulduğu, satış vaadinin şerh edildiği tarih olan 16/10/2009 tarihinden itibaren 5 yıllık terkin süresi içerisinde 26/11/2010 tarih ve 16926 yevmiye numaralı 20.000,00 TL bedelli kamu haczinin tapu kaydına şerh edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen haciz sözleşme alacaklısı davacıyı bağlamayacağından davanın kabulüne, Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Davutlar mahallesi, Taşlıbelen mevkii, 930 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına konulan 26/11/2010 tarih ve 16926 yevmiye numaralı kamu haciz şerhinin tapudan terkinine'' dair karar verilmiştir....

        Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de terkini mümkündür. Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde ... lehine 180.000 TL bedelli, 13.11.2012 tarihli ipotek şerhi ile ... İcra Müdürlüğünün 08.03.2013 tarihli 2013/950 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğü'nün 03.05.2013 tarihli 2013/2548 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğünün 30.04.2013 tarihli 2013/2260 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğü'nün 16.05.2013 tarihli 2013/2780 Esas sayılı yazıları ile alacaklılar ..., ... ve ... lehine haciz şerhlerinin konulduğu ancak ipotek lehtarı ve haciz alacaklılarının davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada 09.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir....

            Taşınmaz mülkiyetinin çekişmeli olduğu hallerde tasarruf yetkisini kısıtlayacak nitelikte verilen ihtiyati tedbir kararı(HUMK m. 101/I,1), Türk Medeni Kanununun 1010/I,1 maddesi gereğince de tapu kütüğüne şerh edilebilecektir. Yargılama konusu yapılmış ve sonucunda mülkiyet aktarımına karar verilmesi muhtemel taşınmazlar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararları bu kararların tapu siciline işlenildiği tarihten itibaren üçüncü kişiler için de alenilik oluşturur ve artık kayda verilen şerhten itibaren mülkiyet aktarımına engel teşkil ettikleri gibi, kayıt maliki borcundan ötürü ihtiyati haciz yada icra-i haciz alacaklıları içinde hüküm ifade ederler. Somut olayda da; davacının açtığı şufa davası nedeniyle taşınmaz kaydının 07.02.2010 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Haciz şerhi ise 02.03.2010 tarihinde tapu siciline kaydedilmiştir. Bu durumda davacı ihtiyati tedbir şerhinin korumasından yararlanacağı kuşkusuzdur....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 20272 ada 5 parsel sayılı taşınmazda ... aleyhine açtığı şuf'a davasında 25.07.2007 tarihli karar ile ... hissesinin adına tesciline karar verildiğini, kararın 25.04.2008 tarihinde de kesinleştiğini, ancak yargılama aşamasında ...’in vergi borcu nedeniyle 13.12.2006 tarihinde davalı Vergi dairesi lehine, davalı Akbank T.A.Ş. tarafından ...’in borcu nedeniyle yapılan takip nedeniyle de 22.08.2007 tarihinde taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğunu ileri sürerek, bu haciz şerhlerinin terkinini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece haczin şuf’a davasının kesinleşmesinden önce konulduğu, tapu kaydına işlenen tedbir şerhinin ancak taşınmazın 3. kişilere devredilmesini engelleyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

                Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Kısaca tanımlamak gerekirse haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Eldeki davada da, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 02.03.2007 tarihinde haciz şerhi işlenmiştir. Bu durumda, davalı alacaklının bu hakkını taşınmazın mülkiyetini sonradan kazanan kişilere karşı da ileri sürebilme olanağı elde ettiğinden söz edilebilir. Ancak, burada şerhin korumasından davalının yararlanmasını engelleyecek bir durum söz konusudur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tapu kaydındaki şerhlerin terkini veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07.05.2018 gün ve 2017/5000 Esas, 2018/3536 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, davalı yüklenici ve arsa sahibi ... Emlak İnş. Tic. Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu