"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhi ve belirtmenin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ihtiyati tedbir şerhinin terkini konusunda karar verilmesine yer olmadığına, belirtme terkin isteminin kabulüne dair verilen 26.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 140. maddesi gereğince faaliyet izni...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu kaydındaki hazine fazlalığının paya dönüştürülerek belirtmenin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.11.2011 gün ve 2011/11371 - 14559 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
Bozmaya uyulmuş, dava konusu taşınmazlar kaydındaki belirtmenin terkinine karar verilmiş, hükmü Hazine temyiz etmiş, Dairemizin 13.11.2006 tarih 2006/12747– 13001 sayılı ilamıyla karar onanmıştır. Hazine, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Gerçekten, eldeki davada öncelikle üzerinde durulması gereken sorun, kayıt maliki olan davacıların kayıttaki belirtmenin terkini için açacağı davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağıdır. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu m.12/3’deki “bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” şeklindeki hüküm uyarınca şayet, taşınmazın tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçmiş ise, kayıt maliki belirtmenin terkini istemi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edemez ve dava açılması olanaklı değildir....
İncelenen dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın ifrazı ile oluşan tapu kaydının, evveliyatı itibarıyla 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 17/03/1952 tarih 86 ve 88, 28/01/1944 tarih 171 ve 172 nolu tapu kayıtlarına dayalı olarak ... ... ... adına tespit ve tescil edildiği, 1981 yılında ilan edilen orman kadastrosu çalışması ile Batı ... ... özel ormanı olarak sınırlandırıldığı ve kesinleştiği, 11.11.1985 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman niteliğini yitirmiş olması nedeniyle sahipleri adına VII nolu poligon içinde orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bu çalışmanın da kesinleştiği; davanın, tapu kaydında yeralan “özel orman” ve “tamamı orman sahasındadır” şerhinin silinmesine yönelik olduğu, tapu kaydındaki şerhlerin silinmesi yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene edenlere yükletilmesine 03/05/2007 gününde...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, tapu kaydındaki kamulaştırma şerhinin silinmesi istemine ilişkin olup, iş bölümü nedeniyle temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tüm bu açıklamalardan sonra yeniden somut olaya döndüğümüzde; davacının taşınmaz kaydındaki belirtmeyi terkin ettirebilmesi için, belirtmenin dayanağı imar uygulaması olduğundan genel hükümler uyarınca öncelikle imar planında değişiklik yapılması yönünde bu konuda işlem tesisine yetkili olan belediye başkanlığına başvuruda bulunmaları ya da imar planının iptalini talep etmeleri gerekmektedir. Bu durumda, mevcut planın değiştirilmesi veya iptali için belediyeye başvurmak yerine henüz yasal dayanağı bulunan belirtmenin terkininin mahkemeden istenmesi olanağı yoktur. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacıya ait binanın davalı taşınmazına ... olmadığı, bu nedenle tapu iptali veya irtifak hakkı tesisinin gerekmediği belirtilerek sadece tapu kaydındaki belirtmenin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 725. maddesine dayalı tapu iptali, tescil, bu istem kabul olmazsa irtifak hakkı tesisi ve beyanlar hanesindeki belirtmenin terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır" kuralına ayrıcalıklarından olan 725. madde hükmü "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki Hazine fazlalığının paya dönüştürülerek belirtmenin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, paydaşı olduğu taşınmazların beyanlar hanesinde yer alan Hazine fazlalığının Hazine yararına paya dönüştürülerek terkinini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, beyanlar hanesindeki miktar fazlasının Hazineye ait olduğuna ilişkin belirtmenin terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, imar yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Müdürlüğüne vekaleten Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Gök 13.12.2007 tarihli dilekçesiyle, tapuda kendi adına kayıtlı olan ... Köyü 554 ada 8, 9, 10 ve 11 sayılı parselin orman ile alakası olmadığı halde, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde tapu kaydındaki beyanlar hanesine şerh yazıldığını, bu yöndeki şerhin yasal dayanağı bulunmadığını, yasal olmayan bu şerhin silinmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 3.8.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki 1062 sayılı Kanun uyarınca konulan belirtmenin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların Suriye vatandaşı oldukları ve Türkiye'deki 1062 sayılı Yasa uyarınca taşınmaz mallarının Türkiye Cumhuriyeti eliyle tasfiye edileceği, bu nedenle de idari mercilerce bu amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak beyanlar hanesine kayıt düşülmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....