Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2019 NUMARASI : 2019/77 ESAS - 2019/454 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : İstinaf incelemesine konu asıl ve birleşen dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının hissedar olduğu Batman ili Merkez Suçeken (Şikeftan) köyü 631 nolu parselde davalı tarafından enerji nakil hattı geçtiği, tapu kaydına 2002 yılından beri Kamulaştırma Kanunun 31/b maddesi gereğince şerh düşüldüğü halde bugüne kadar kamulaştırma işleminin tamamlanmadığını, bunun devire engel olduğunu, bu sebeple şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....

b)Çekişmeli parselin beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan ... ...'...

    Mahallesi 1900 ada 14 parselde kayıtlı bulunan taşınmazı 14.06.2007 tarihinde satın aldığını, taşınmazın önceki malikleri ile davalı... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh verilmiş bulunduğunu, ancak davalı yüklenicinin sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, diğer davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün ise gerekli incelemeyi yapmadan sözleşmeyi tapuya şerh ettiğini ileri sürerek; tapu kaydındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkinini talep etmiştir....

      Davalı tapu sicil müdürlüğü vekili; tapu kaydındaki şerhin terkininin mahkeme kararı veya ilgililerin rızası ile olacağını, lehine zilyetlik şerhi bulunan kişinin öldüğünü, husumetin mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, tapu sicil müdürlüğünün pasif husumet ehliyetinin olmadığını, hak düşürücü sürelere uyulmadan dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 3431 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olan "Zilyade Akif Seyfeli Ömer oğludur" şeklindeki şerhin silinmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı tapu sicil müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkin olup, bu tür davalarda husumet kural olarak şerh lehtarına yöneltilerek dava açılır....

      vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, taşınmazın tapu kaydında şerh bulunduğu açıkta görülmesine rağmen yerel mahkemenin şerh bulunmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmekle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı taşınmazı 11/11/2009 tarihinde üzerinde herhangi bir takyidat ve şerh bulunmaksızın satın almıştır. Davacının taşınmazı satın almasından uzun yıllar sonra davalı tapu müdürlüğünce taşınmazın tapu kaydına re'sen 10/05/2017 tarih ve 5120 yevmiye sayılı işlemle dava konusu şerh re'sen işlenmiştir. Davacının taşınmazı satın aldığı tarihte tapu kaydında dava konusu şerh mevcut değildir. Davacının tapu kaydının aleniliği ilkesi gereğince tapu kaydına güvenerek iyiniyetle 11/11/2009 tarihinde satış suretiyle iktisap ettiği taşınmazın tapu kaydına uzun yıllar sonra davalı idarece yasal dayanağı olmaksızın re'sen konulan dava konusu şerhin yolsuz olduğu ve hukuka aykırı olarak tescil edildiği hukuki dayanağının bulunmadığı şerhin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla yerel mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu şerhin terkinine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

      Diğer taraftan davacı, Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 4070 Sayılı, tapu fazlalıklarının Hazine’ye ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarında şerh bulunan taşınmaz mallardaki fazlalıkların bedeli karşılığı tapu maliki veya mirasçılarına satılmasına dair 4706 ve 4706 Sayılı Kanunda değişiklik yapan 4916 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvurulduğunu da ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu hak düşürücü sürenin varlığı nedeniyle davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Diğer taraftan davacı, Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 4070 Sayılı, tapu fazlalıklarının Hazine’ye ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarında şerh bulunan taşınmaz mallardaki fazlalıkların bedeli karşılığı tapu maliki veya mirasçılarına satılmasına dair 4706 ve 4706 Sayılı Kanunda değişiklik yapan 4916 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvurulduğunu da ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu hak düşürücü sürenin varlığı nedeniyle davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Diğer taraftan davacı, Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 4070 Sayılı, tapu fazlalıklarının Hazine’ye ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarında şerh bulunan taşınmaz mallardaki fazlalıkların bedeli karşılığı tapu maliki veya mirasçılarına satılmasına dair 4706 ve 4706 Sayılı Kanunda değişiklik yapan 4916 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvurulduğunu da ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu hak düşürücü sürenin varlığı nedeniyle davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Diğer taraftan davacı, Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 4070 Sayılı, tapu fazlalıklarının Hazine’ye ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarında şerh bulunan taşınmaz mallardaki fazlalıkların bedeli karşılığı tapu maliki veya mirasçılarına satılmasına dair 4706 ve 4706 Sayılı Kanunda değişiklik yapan 4916 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvurulduğunu da ileri sürmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece re’sen gözetilmesi zorunlu hak düşürücü sürenin varlığı nedeniyle davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu