Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2007 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1226 parsel sayılı taşınmaz kaydında 2.İcra Müdürlüğünün 2003/1725 sayılı dosyasındaki alacaktan dolayı haciz kaydının bulunduğunu, alacaklı davalı ile 45.000.YTL. ödendiği takdirde haczin terkin edileceğinin kabul edildiğini, bu bedel ödenmesine rağmen haciz şerhinin terkin edilmediğini ileri sürerek, kayıttaki haciz şerhinin terkinini istemiştir. Davalı, takibe konu alacağın tamamının ödenmediğini savunmuş, mahkemece haciz borcuna karşılık 45.000....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 8.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarındaki davacılara ait hisseler üzerindeki vakıf şerhinin taviz bedeline tabi olmadığının tesbiti ve bedelsiz olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; Sultanbeyazıt Vakfının gayri sahih nitelikte olduğu ve taviz bedeline tabi olmadığı yönündeki tesbit taleplerinin kabulüne, vakıf şerhinin terkini davasının hak düşürücü süre nedeni ile reddine dair verilen 18.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çekişmeli parsellerdeki vakıf şerhinin terkini ve tespit istemiyle açılmıştır....

      Mahkemece, 4764 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydında belirtilen muhdesat yönünden oran kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 3.10.2005 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ... İdaresinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında yazılı olan vakıf şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda harç ve avukatlık ücretinin dava değerine bakılmaksın, maktu tayin ve takdiri gerekir. Mahkemece değinilen yön bir yana bırakılarak harcın nisbi tarife uyarınca hesaplanması doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.02.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ... İdaresinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında yazılı olan vakıf şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda harç ve avukatlık ücretinin dava değerine bakılmaksızın, maktu tayin ve takdiri gerekir. Mahkemece değinilen yön bir yana bırakılarak vekalet ücretinin nisbi tarife uyarınca hesaplanması doğru değildir....

            ya satıldığını, bu kadar kısa süre içinde yapılan satışların kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, alıcıların iyi niyetli olmadıklarını, TMK 1023 maddesinin kötü niyetli kişileri korumadığını, TMK 1007 maddesinde tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumlu sayıldığını, yolsuz tescilin terkini için TMK 1027 ve tapu sicil tüzüğünün 85 maddesine göre taraf rızası olmayan hallerde sicildeki hatalı kayıtların ancak mahkeme kararıyla düzeltileceğini ileri sürerek dava konusu taşınmazdaki yolsuz tescil nedeniyle tapunun iptali ile tapu kaydı düzeltilerek taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar,davanın reddini savunmuşlar,davalı ... ise birleştirilerek görülen davasında taşınmaz kaydında bulunan '' yolsuz tescil '' şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2007 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 102 ada 26 parsel sayılı taşınmaz kaydında bulunan “... Vakfı” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Mahkemece, kayıttaki vakıf şerhi 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra konulduğu gibi, bazı dosyalarda ... Vakfının sahih olmadığı saptandığından, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....

                Terkin işleminden sonra adresi kayıtlarda belirli ise muhdesat sahibine Türk Medeni Kanununun 1019. maddesi gereğince duyuruda bulunulur. Ancak bu tebliğden itibaren 30 gün içinde hak sahibi tarafından terkin işleminin iptali istemiyle dava açılabilir. Değinilen bütün bu işlemlerin yapılacağı yer tapu sicil müdürlüğü olduğundan, doğrudan mahkemeden terkin istemiyle dava açılamaz. Ne var ki, bu tür bir belirtme Türk Medeni Kanununun 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olacağından, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürerek ve muhdesat bedelinin hak sahibine ödemesi suretiyle mahkemeden terkin talebinde bulunması olanaklıdır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, keşfen bilirkişilere belirtme konusu hakkın dava tarihindeki rayiç değerini hesaplattırmak, bulunacak bedeli davacıya depo ettirmek, birlikte ifa suretiyle tapu sicilinde davalı lehine yapılan belirtmeyi terkin etmek olmalıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili müvekkilinin paydaş olduğu 18 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1/8 hissesi üzerindeki tapu kaydında "... Vakfı" şerhinin emsal hükümlere göre gayri sahih nitelikli olduğunu beyanla taviz bedeli ödenmeksizin tapudan terkinini istemiştir. Davalı ..., 5737 sayılı Yasanın 18. maddesine istinaden taviz bedeli ödenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 18 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait 1/8 hissesi üzerinde bulunan "......

                    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, takibe konu ilamda taşınmazın aynına yönelik karşı tarafın hiçbir iddiası olmamasına ve ihtilaf olmamasına rağmen hatalı olarak; "taşınmazın aynına ilişkin iddia olduğu ve muhdesat şerhinin tapu kayıt ve sicillerinde değişiklik yaratacağından ilamın kesinleşmesi gerektiğinin" kabul edildiğini, bu kararın hem takibe konu ilamın esasına hem de açıkça kanuna aykırı olduğunu, karşı tarafın dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı bulunmadığı gibi gerekçeli karar incelendiğinde böyle bir iddiasının da bulunmadığının kolaylıkla görüleceğini, karşı tarafın sadece muhdesat şerhi nedeniyle ileri sürdüğü hakkı şahsi bir hak olup ayni hak olmadığını, bu nedenle men'i müdahale ve muhdesat şerhinin terkini kararları taşınmazın aynına ilişkin olmadığından kesinleşmelerine gerek olmadığını, muhdesat şerhine ilişkin ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılabileceğine ilişkin Yargıtayın emsal kararları olduğunu belirterek...

                    UYAP Entegrasyonu