Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamulaştırmasız el atma davasında idarenin taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir niteliğinde -davalıdır- şerhi konulması yönündeki taleplerinin Mahkemece reddi de tapu kaydına 31/b şerhi konulması açısından hukuken kabul edilir bir gerekçe değildir. İdarenin enerji nakil hakkı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atmasından kaynaklı mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan böyle bir davada taşınmaz payının devrine engel getirmek davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olacağı gibi, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacı hukuken mevcut durumundan dahi olumsuz bir hukuksal konuma geçecektir....

DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının kiralayan olarak davalı kiracıya 20.07.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre davaya konu taşınmazı 3 yıllık kiraya verdiğini ve kira akdinin 20.07.2018 tarih itibariyle son bulduğunu, kira sözleşmesinde kararlaştırılan asıl kira süresinin 3 yıl olduğunun 2 yıllık opsiyon süresinin kullanılıp kullanılamayacağının tarafların her birinin feshi ihbarına bağlı olduğundan davacı müvekkilinin de kira süresinin bitiminden 15 gün önce 20.07.2017- 2018 kira dönemi için kira akdini uzatmayıp yenilemeyeceği iş yeri olarak taşınmaza ihtiyacı olduğunu, akdin feshedildiğini ve taşınmazın 20.07.2018 tarihi itibariyle tahliye edilip boş olarak teslimi için akdi feshettiğini ve davasını süresinde açtığından dolayı ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu 350....

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunan taşınmazın davalı eş tarafından haksız olarak kullanıldığı iddiasıyla müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu taşınmazın Aile mahkemesinde de dava konusu olması ve taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunması ve tasfiyeye konu taşınmaz olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, derdest olan boşanma davasında dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptalinin istendiği, uyuşmazlığa konu talebin ise Borçlar Kanununa dayalı olması nedeniyle genel mahkemelerde görüleceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

    İstinaf Sebepleri Davalı vekili; yerel Mahkeme kararının gerekçesinde davanın kabul edilmesinin sebeplerinden biri olarak dava konusu taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinin dosya kapsamına sunulmamasının gösterildiğini, dava dosyası kapsamına sunulan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tescil İstem Belgesi incelendiğinde taraflar arasında tesis edilmiş olan kira ilişkisinde gerek süre gerekse de kira bedeli açısından bir uzlaşma sağlandığı ve bu işlemlerin tapuda kayıt altına alındığı açıkça ortada olduğunu, dolayısıyla var olan bir sözleşmenin bütün şartlarını aynen içeren şerh işleminin varlığını kabul edip sözleşmenin yokluğundan bahsetmenin hakkaniyete ve hayatın olağan akışına ters düştüğünü, yerel Mahkemenin bu hususları göz önünde bulundurmadan eksik inceleme yapmak suretiyle müvekkil davalı aleyhine açılan davanın kabulü yönünde verdiği kararın açıkça yasaya ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkil davalının dava konusu taşınmazı mevcut kira sözleşmesi uyarınca kullanmasına davacıların...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu Akçil Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 130 parsel sayılı 2.415,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı Akçil Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş, beyanlar hanesine “Milli Eğitim Bakanlığının muvafakati alınmadıkça satılamaz ve başka hizmetlere tahsis olunamaz”, şerhi konulmuştur. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydına vakıf şerhinin yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen 12.12.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... İdaresi vekili, 24.04.2003 tarihli dilekçesiyle 42 sayılı parsel 318 m2 arsa cinsli taşınmaz kaydına evveliyatı Kefenbağı Vakfından olduğu nedeni ile tapuya vakıf şerhinin yazılmasını istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

          İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2021/15753 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçi borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçluya ait İstanbul ili Sancaktepe ilçesi, Samandıra Mah. 7570 ada, 17 parsel B Blok K:1 No:3 deki taşınmaza haciz konulduğu, Tapu Müdürlüğüne taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi konulmasına yönelik 03/09/2021 tarihli müzekkerenin aynı tarihte şikayetçi borçlu tarafından Uyap vatandaş portal uygulamasından okunduğu, taşınmazın 03/09/2021 tarihinde tapu kaydına haciz şerhinin işlendiği, borçlu tarafından haciz şerhi işlenmiş takbis takyidat raporunun da 16/09/2021 tarihinde uyap ortamından açılarak görüldüğü , işlem kütüğünden bu hususun belli olduğu, haciz şerhini de gösteren tapu takyidat raporunun açılarak görülmek suretiyle hacizden haberdar olunduğu, bu sebeple şikayetin yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 30/09/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine " karar verilmiştir....

          müvekkili adına düzenlenmiş muvafakatname bulunduğunun görüldüğünü, söz konusu muvafakatnamedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yaptırılacak imza incelemesi neticesinde imzanın müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını belirterek aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile diğer davalı eski malik adına kayıt ve tesciline, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkine ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : 1- DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan...A.Ş tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, taşınmazın bağımsız bir tapu kaydının olmadığı, davanın kooperatif hissesine yönelik olduğu, dahili davalı ile davalı arasında görülüp kesinleşen, kayda dayalı mülkiyete ilişkin olarak verilmiş el atmanın önlenmesi ve tahliye davası olduğu, davacının söz konusu konuttaki hakkının ve oturumunun dahili davalıya istinaden olduğu, dolayısıyla mülkiyete dayalı davaya davanın niteliği gereği, davacının sahip olduğu haktan daha fazla üstünlük tanınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu